Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bünyamin Gür

Bünyamin Gür
@Bunyamingur
Hemşire
Lisans
1998
26 okur puanı
Ekim 2023 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Karanlık çöktü-Kayboldum,tek başıma kalakaldım bu fırtınalı tepede.Dağların arasından uğurlayarak esiyor rüzgarlar.Nehir kayalara çarpa çarpa çağıldayarak akıyor aşağıya.Hiçbir kulübe yok yağmurdan koruyabilecek beni, bu fırtınalı tepede tek başına kalmış zavallıyı.
Sayfa 151Kitabı okudu
Reklam
Elinden size acı vermekten başka bir şey gelmeyen bir insan evladına kendinizi hasredip üzülmekten vazgeçin"
Sayfa 143Kitabı okudu
Ağzından fişek gibi dökülen sözlerini bir soruyla böldüm: "Çok mutlu,çok iyi olduğundan övgüyle söz ettiği o günler ne zamandı?"- "Ah deli çocuk!" dedi şefkat dolu bir gülümsemeyle, "kendinde olmadığı zamanları kastediyor, o zamanlardan hep övgüyle söz ediyor; tımarhanede olduğu ve kendini hiç bilmediği günler bunlar."
Sayfa 126Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Lotte beni de kendisini de yok edecek bir zehir hazırladığını görmüyor,fark etmiyor ve ben onun beni mahvetmek üzere uzattığı kadehi büyük bir iştahla yudumluyorum.
Sayfa 122Kitabı okudu
Ah,ben sevgi,sevinç,sıcaklık ve coşkuyla yaklaşmazsam insanlara,onlar da bana bunları vermeyecektir;benim yüreğim sevinçle dolup taşsa da karşımdaki soğuk ve duygusuzsa,onu mutlu edemem.
Sayfa 118Kitabı okudu
Reklam
Böyle hisseden sadece ben değilim.Bütün insanlar hayal kırıklığına uğruyor,umutları boşa çıkıyor.
Sayfa 106Kitabı okudu
Sabahları güneş doğup da güzel bir gün olacağı anlaşıldığında şöyle düşünmeden edemiyorum:Yine Tanrı'nın lütfu bir gün daha başlıyor ama bunu da mahvedecekler.
Akşamları güneşin doğuşunu seyretmeye niyet ediyorum ama sonra yataktan çıkamıyorum; gündüzleri ay ışığının keyfini çıkarmak istiyorum ama odamdan çıkmıyorum.
Bu aptallar aslında mevkinin hiç önemli olmadığını,baştakilerin genelde başrol oynamadığını göremiyorlar! Kaç tane kral var ki bakanları,kaç tane bakan var ki sekreterleri tarafından yönetiliyor! Başta olan kim öyleyse? Bence,başkalarını iyi değerlendirebilen,içindeki cevherleri ve tutkuları planlarını gerçekleştirmek için kullanabilecek kadar güce ya da kurnazlığa sahip olanlardır.
Reklam
Sana yemin ederim,bazen gündelik işçi olmayı,bütün beklentilerimin,zorunlulukların ve umutlarımın sadece o sabah uyandığım günle ilgili olmasını istiyorum.
Yeryüzünde bir insanın diğerini kolayca anlaması ne mümkün!
Konuşmaya devam etmek istemiyordum,çünkü ben bütün yüreğimle kendimi ifade ederken birinin anlamsız basmakalıp sözlerle karşılık vermesi beni çileden çıkarıyor!
Ama insanlar alelacele,genel ve tam doğru olmayan şeyler söylediklerini düşündüklerinde bile kendilerini haklı görmeye ne kadar arzulular:Söylediklerini daraltmaya,değiştirmeye, kesip biçmeye devam etmekten geri durmazlar,sonunda da aslında konuyla ilgili hiçbir şey söylememiş olurlar.
İnsanların birbirine eziyet çektirmesi kadar canımı sıkan başka bir şey daha yok; yaşamlarının baharındaki gencecik insanlar, tam da bütün sevinçleri yaşamaya en açık oldukları zamanlarda,birlikte geçirecekleri şu kadarcık güzel günü kızgın,asık suratlarla mahvediyorlar ve boşa harcanan günlerin yerine yenisinin konamadığını anladıklarında çok geç oluyor.
Onların dışında karşıma çıman kimi sözde dahîler oldu;hakikaten katlanılmazdılar,en dayanılmaz yanlarıysa samimiyet gösterileriydi.
Sayfa 21
Reklam
Bu arada seni biraz inceleyebilmiştim,ayrıca nasıl göründüğüne hiç aldırdığım yoktu, benim için önemli olan sadece sözcüklerindi.
“Bütün insanlar mutluluğu arar. Bunun hiçbir istisnası yoktur... Bütün insanlar şikâyet etmektedir; prensler, hizmetçiler, asiller, halk, yaşlı, genç, güçlü, zayıf, eğitimli, cahil, sağlıklı, hasta, her ülkede, her zamanda, her dönemde, her şartta... Boş yere etrafındaki her şeyle boşluğu kapamaya çalışır, o şeylerden hiçbiri ona yardımcı olamaz, çünkü bu sonsuz boşluk ancak sonsuz ve değişmez bir objeyle yani Allah ile kapatılabilir.”
Sayfa 123Kitabı okudu
Bir bıçağın deştiği yerden kan akmaz olur mu? benim de beynimden, kan akıyor. Ben düşünmüyorum beynim kaynıyor. görüyorum, gözlerimi yumunca görüyorum.Beynimin etten yuvarlağı içinde her düşünce bir damla siyah kan gibi yuvarlanıyor. Ben istemiyorum fakat hiç bıçağın deştiği yerden kan akmaz olur mu?
...ama her ikisi de,hastalığım da, sağlığım da sensin Milena.
...Oda bana baktı gözlerini hiç kırpmadan. O an, birbirimize bakışlarımızla sarıldık....
Reklam
Düzceli Mehmet gibi aydınlanma yaşamak istiyorum ama sonunda Mehmet'in ki gibi bir sonu kabul edebilecek kadar teslimiyetim yok.Rabbim dirayet nasip etsin
27. MEKTUP'TAN
"Evet, herşey ya hakikaten güzeldir, ya bizzat güzeldir, veya neticeleri itibarıyla güzeldir. Ve bu güzellik, rububiyet-i âmmeye ve şümul-ü rahmete ve tecellî-i âmmeye bakar.
Kısaca irfanî bağ, bir gencin varlığına, bedenine ve özüne bir yücelik, ruhî bir güzellik veren en büyük bağ ve en büyük fak­tördür. Bu genç, ne kendisinin İslâmî endişesini ilim, düşünce ve mantık kılıcıyla kökünden kazımak isteyen ideolojiler karşı­sında felâketi kabul eder; ne de kapitalizmi, tüketim çılgınlığı­nı, cinselliği, anlamsızlığı, kültürel sömürgeciliği ve kendisini yuvarlayıp yutmak isteyen yok edici kuruntular karşısında felâ­keti kabul eder.
Yüzünüzün hiçbir ayrıntısını net olarak hatırlayamadığımı fark ettim.Yalnızca kafede ki masaların arasından geçerek gidişiniz,silüetiniz,giysiniz;bunlar hala gözlerimin önünde.
"Yoksulluğun var olması"hareket meydana getirmez.Bilakis,hareketi meydana getiren"Yoksulluğun hissedilmesidir."Çelişkinin toplum içinden toplumda ki insanların vicdan ve bilinçlerine geçmesi gerektiği anlaşıldığına göre aydının sorumluluğunun ne olduğu bellidir.Aydının sorumluluğu özetle"Topum içinde ki olumsuzlukları o toplum insanlarının duygu ve bilinçlerine aktarmaktır."Artık toplumun kendisi hareketini gerçekleştirecektir