Bilinmeyen bir misafir; yardım etmek mi istiyor, komplo mu kuruyor sorularıyla bütün kitabı hızla okurken son sayfaları yavaş yavaş emin ola ola okudum. Gerçekler, yalanlar, komplolar, iyilikler ve acılarla kurgulanmış müthiş bir oyun.
Gregor Samsa en içimizden, en derinlerimizden biri olarak karşımıza çıkıyor. Bugün dahi içinde kendimizi bulabileceğimiz, fedakarlığın ne olduğunu ve kendimizden neleri eksilttiğimizi gösteriyor.
Samsa’nın en dikkat çekici özelliği adanmışlığı; ailesine adanmışlığıdır. Hayatının merkezinde en çok kendisi yoktur, tek tatmini ailesinin sakin hayatıdır -Samsa sayesinde yaşadıkları sakin hayat-.
Bu kitap ile birlikte Samsa’nın kendini -yani günümüzde onun gibi olan insanları- neden böceğe benzettiğini düşünmek gerek bence; böcekler nasıl varlıklar?
- İletişimsiz
- Çok fazla
- Küçük
- Sevimsiz
- İstenmeyen
- Genellikle tiksinme dürtüsü uyandıran
gibi birçok maddenin eklenebileceği, genele vurduğumuzda pozitif bir his uyandırmayan varlıklardır.
Bu bağlamda Kafka bu denli ezilmiş, kendini yoksaymış bir insanı daha güzel nasıl anlatabilirdi ki?