Bir çocuğu geliştirip özgür bir birey olması için çabalamak yerine kalıplayıp emir kulu yapmaya çalışmışız. İşte bu yüzden farkında olmadan çocuklarımızın canını yakıyoruz ve yakmaya devam ediyoruz.
Hüzün, kendi başına mühtiş bir deryadır. Hüzünlenmeten insan gelişmemiş bir insandır. Kendinden kopukluğunun, içindeki öze olan özlemin farkında değildir
Kolay olmadığını anladım gitmelerin. Kendini suçlamış insan, vicdanı rahat bırakmazmış onu.
Dışarıdan görüldüğü gibi kolay bir iş değilmiş çekip gitmek...
Üstelik insan gittiğinde iki kişilik bedel ödüyormuş.
Ruhları ilahi bir kavuşma içindedir. Bu yüzden Kays (Mecnun), Leyla'sını dışarıda değil çölde aramıştır yani kendi içinde, ıssız bir çöle benzettiği yüreğinde.
Hayat, cevaplarını silikleştirip zor sorular çıkarıyor karşımıza. Ve seç diyor. "Ama ben daha o kadar büyük değilim ki?" diyemiyorsun. Seçivermeni bekliyorlar sanki büyümüş, yaşamış, bu sorunlara alışmış gibi.