"Hayallerimize ancak zorlukları kabul ettiğimizde erişebiliriz. Sence bebekliğimizde bin kere düşmüş olmasaydık bugün yürüyor olur muyduk? Ancak defalarca düştükten sonra dengemizi bulmayı öğrenebiliriz. Bir başarısızlık değil, doğal bir öğrenim sürecidir."
"Karamsar, negatif, kendi görüşlerini dayatmaya çalışan, her şeyin tersini iddia eden veya sürekli kurban rolüne giren insanlar; enerji emicidirler. Korkuyla hareket ederler."
"Zihnin yaşadığın değişimlere direnç gösteriyor. Bedenin de tepki vererek seni önceliklerin ve korkuların arasında yaşanan çatışmadan haberdar etmeye çalışıyor. Bedeninin sesini dinle, sana neler çektiğini anlatmasına müsaade et. Direnme, kontrol etmeye çalışma, sadece kendini ifade etmesine izin ver. Bedeninle birlik ol, o senin en iyi dostun. Yolunda gitmeyen bir şeyler olduğunda seni uyarır. Zihnin yanlış inançlarına asılıp bırakmak istemediğinde ve kalbin tam tersini söylediğinde, ikisi arasında kalan bedenin seni uyararak bir sorun olduğunu haber verir. Bu akşam tek yapman gereken şey içindeki bu çatışmayı kabullenmek!
"Hayallerini yaşa; kendine, kalbine, bedenine, arzularına, sevdiklerine özen göster. İçini gerçekte olduğun şeyle doldur ve acı çekmekten korkmayı bırak. Yaralarının kapanmasına ve mutlu olmana engel olan, bu korku."
"Ben kimim? Şüpheler olmadan yaşayabilseydim neler yapardım? Haksızlığa uğrama korkusu olmadan yaşayabilseydim? Acıdan korkmadan sevebilseydim? Yarın o tadı nasıl özleyeceğimi düşünmeden, bugünün tadını çıkarabilseydim? Zamanın geçişinden ve sevdiklerimi benden çalabileceğinden korkmamış olsaydım? Evet. Ne yapardım? Kimleri umursardım?Ne için savaşırdım? Hangi yollarda yürürdüm? Nelerden haz alırdım? İçimdeki hangi gizemleri çözerdim? Kısacası, nasıl yaşardım?"