Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Buse Ergün

Sabitlenmiş gönderi
Gerçek olmayan kaderlere terk edilmiş bir kalbi el değmeden saklıyorum.
Sayfa 154Kitabı okudu
Reklam
270 syf.
·
Puan vermedi
Türk Diplomatın Kızı
Türk Diplomatın KızıDeniz Goran
5.4/10 · 74 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hayat kendi başına yeterlidir. Ve eğer bir amaca ulaşmaya çalışıyorsan hayatı kaçırırsın. Bu, en başından itibaren sana öğretilen şeydir - her ebeveyn seni bir amaca yönlendirmeye çalışır. Serseri olmandan, işsiz kalmandan korkarlar. İşe yaramaz biri olmandan korkarlar. Dünyaya herhangi bir fayda sağlayamamandan korkarlar; o zaman seni kim takdir edecek? Egoları endişelenenir, çünkü senin sayende, onlar da kendi tatminsiz egolarını tatmin etme gayretindedirler. Onların ebeveynleri de onlara aynı şeyi yaptı; şimdi onlar da sana yapıyor. Ve sen de aynı şeyi çocuklarına yapacaksın.
Sayfa 149Kitabı okudu
Asla ne için var olduğunu sorma; sen kendin için varsın. Ve sen bunu fark etmezsen çok şey kaçıracaksın. İçten içe, en içsel benliğin seni sen olduğun için, başka bir şey için değil, sadece sen olduğun için seven birini bekler - “Seni sen olduğun için seviyorum. Seni olduğun gibi seviyorum. Seni sensin diye seviyorum. Seni, benliğini seviyorum ve bunun hiçbir amacı yok,” diyen birini. Biri gelip de seni anlamsızca sevmedikçe, hayatın görkemini tadamazsın. Unutma, hayatın önemi anlamsızlığında saklıdır. Biri seni anlamlı bir şekilde sevdiği zaman seni bir nesneye indirgemiş olur. Sen bir nesnesindir, o da seni satın alan kişi. Biri seni sadece sen olduğun için sebepsiz yere sevdiğinde, içindeki çiçek aniden açar. Sen olduğun gibi kabul edilirsin.
Sayfa 147Kitabı okudu
Reklam
Bir insan ne kadar duyarlıysa o kadar mutsuzdur. Ne kadar zekiyse o kadar mutsuzdur. Bu her zaman böyle olmuştur.
Sayfa 102Kitabı okudu
Dünyanın tüm dinleri insanlara dünyadan vazgeçmelerini söyler. Ben, dünyadan vazgeçmeyin, derim; dünya size hiçbir yanlış yapmadı. İçinizde, yanınızda taşıdığınız bu saçmalıklardan, bu düşüncelerden vazgeçin. Ama yüzyıllar boyunca insanlar dünyadan vazgeçip düşünceleri taşımayı sürdürdüler. Nerede olursan ol -Himalayalar’da, manastırlarda- düşüncelerin de orada olacak. Dünyadan vazgeçebilirsin, çünkü dünya sana engel olmuyor ama zihninden nasıl vazgeçeceksin? Ve eğer zihinden vazgeçmek gerekiyorsa o zaman manastıra gitmene de gerek yok Himalayalar’a sığınmana da. O zaman nerede olursan ol, zihinden vazgeçebilirsin. İnsanların kendilerine dayatmak zorunda hissettikleri tüm saçmalıklara da gerek yoktur.
Ve bir de, “Mümkün olduğunca sevgi dolu olmamız gerekmez mi?” diye soruyorsun. Sence bu mümkün olduğunca yapabileceğin bir şey mi? Bu yapılacak bir şey değildir. Bu bir kalp fenomenidir. Zihin ve bedenin alışkınlığıdır. Düzyazı değil, şiirdir. Matematik değil, müziktir. Onu yapamazsın, sadece olabilirsin. Sevgi senin yaptığın bir şey değildir; olduğun bir şeydir. Ama bu “gereklilikler” senin doğallığını zora sokar.
Din adamların ve politikacıların senin düşmanlarındır ama sana hizmet eder gibi görünürler. “Biz size hizmet etmek için varız, daha iyi bir hayat sürmeniz için varız. Biz size daha iyi bir yaşam şansı vermek için buradayız,” derler. Ve hayatı kendileri yok ederler.
“Siz, kendinizin efendisi misiniz? Kendinizi, kendiniz mi var ettiniz? Sizi ısıtan güneşi, doğduğunuz günden beri yediğiniz yemeği, içtiğiniz suyu siz mi yaptınız? Ciğerlerinizi dolduran hava size mi ait? On dakika boyunca bu dünyanın size cömertçe, hiçbir karşılık beklemeden sunduğu havayı solumadan durabilirseniz, kendinizi öldürmenize hiç itiraz etmeyeceğim. O zaman kendinize ait olduğunuza ikna olabilirim. Hadi, nefesinizi tutun. Bakalım kendinize ne kadar süreyle yetebileceksiniz.”
Sayfa 243 - Prens MayuraKitabı okudu
Reklam
“Dünya asla mutlu olmayacak” dedi Prens. “Hiçbir zaman olmadı ve hiçbir zaman da olmayacak. Dünya mutsuz kalmaya mahkûmdur, yalnızca bireyler mutlu olabilir. Mutluluk, kişisel bir şeydir. Dünyaya kin tutarak bir yere varılmaz. Kendi sorumluluğunuzu alın ve kendinizi bu karamsarlık bataklığından çıkarın. Dünya sizin hayalinizdeki yere benzemediği için veya hak ettiğinizi düşündüğünüz şeyleri size veremediği için varoluşa şantaj yapmayın. Güzellik her yerdedir ve sizin tarafınızdan görülmeyi bekler. Uyanmak, gözlerinizi açmak ve mavinin maviliğini, kırmızının kırmızılığını takdir edecek olgunluğa ulaşmak sizin vazifenizdir.”
Sayfa 243 - Prens MayuraKitabı okudu
Kendinize acımayın
Kendinize acıma alışkanlığınız varsa bunu fark edin. Alışkanlığınıza boyun eğmeyin ve o zihinsel tuzağa düşmeyin. Acı herkes için vardır ve hayatın en kesin gerçeğidir. Hayat sizi gözüne kestirip özellikle zulmetmez. Acıyı sükûnetle ve olgunlukla karşılayın.
Sayfa 229 - Bayan ÇeyrekuykudaKitabı okudu
“Bahsettiğin senin zihnindeki senin dünyandır, benimki değil. Benim dünyam gerçektir ve doğrudur. Senin dünyan sana yabancı bir şeydir ve sen ondan korkarsın. Benim dünyam bana aittir. Ben daima evimdeyim. Sen kendi dünyanda yapayalnızsın ve hayat diye kabul ettiğin, durmadan değişen düşlerin içine kapanmış durumdasın.”
Sayfa 223 - Prens MayuraKitabı okudu
“Özgür olmak için mücadele edilmez. Özgürlük, mücadelenin yokluğudur.”
Sayfa 222 - Prens MayuraKitabı okudu
‘Kendimize ait bütün sorunların özel olduğunu, üzüntümüzün diğerlerinkinden tümüyle farklı olduğunu düşünmek isteriz, ama sizinki de olsa benimki de olsa üzüntü üzüntüdür. Okyanusun size veya bana ait olmadığı gibi, üzüntü de kimseye ait değildir.’
Sayfa 194Kitabı okudu
1.243 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.