Sen öldün ve ben o gün doğdum.
Belki de bu kalbimdeki çarpıntılar doğumumun sancıları, seni geride bıraktığımın, yüklerimden kurtulduğumun krampları.
35 yıl sonra kabullenişimin hafifliği belki de, çünkü sen yaşarken kabullenemiyordum hayatta olduğunu ama hayatımda olmadığını aştığım gün bu gün.
Çok önce gitmiştin aslında ama sanırım bu kadar
Okumalarımı ve kitaplarımı başka bir alanda da paylaşmak istedim.
Eğer paylaşımlarımı beğeniyor ve takip etmek isterseniz sevinirim.🌼📚
instagram.com/1kadn1kitap?igs...
Pencereyi kapama
Gök dolabilir içeri
Sen neyi görebilirsin
Islak bir bulutun ağışını mı
Pencereyi kapama
Kuş dolabilir içeri
Sen neyi taşıyabilirsin
Kırık bir dalın yükünü mü
Pencereyi aç
Soluğun çıksın dışarı
Sen büyütmedin mi ciğerinde onu
Kokusu hayatı yıkasın diye
Pencereyi aç
Sesin sarsın dünyayı
Duyulur elbet ta ötelerden
Yürek kendini tanır.
Üzerimde belli belirsiz bir şeylerin gerginliği, kafamda geleceğin belirsizliği, önümde nerede biteceğini bilmediğim belki de hiç başlamadığım garip bir yol, ruhumda hezeyenlar, eski hislerin silik hatırası ve heybemde bolca ümit; yürüyorum işte.
Sigmund Freud “İnsanlar yavaş yavaş inanmamayı , güvenmemeyi , sevmemeyi ve kronik şüpheci olmayı öğrenir .Bu gerçekleştiğinde artık ne yazık ki çok geçtir.
İnsanların TECRÜBE dediği şey budur .
Kalbiyle bağlantısını kesmiş bir insana TECRÜBELİ denir .”
Albert Einstein Aptallara göre insanlar; ırk, cinsiyet, milliyet, yaş, statü, renk, din ve dil başta olmak üzere 8’den fazla kategoriye ayrılırlar.
Halbuki olay bu kadar komplike değildir. İnsanlar sadece ikiye ayrılır: İyi insanlar ve kötü insanlar.