"Ey iman edenler! Sizleri, size hayat verecek şeylere davet ettiğinde Allah’a ve Resûl’e icabet edin. Bilin ki Allah, kişiyle kalbi (düşünceleri) arasına girer. Ve muhakkak (diriltilip), O’nun huzurunda toplanacaksınız."
~Enfal /24
"Allah'tan yardım isteyin ve sabredin. Şüphesiz ki yeryüzü Allah'ındır. Kullarından dilediğini ona vâris kılar. Sonuç (Allah'tan korkup günahtan) sakınanlarındır."
~A'râf 7/128
İnsanlık tarihini başkalarının gözü ile okuyan, kendisini başkasının terazisi ile tartan ve kendisi başkasıymış gibi oluncaya kadar telef olup giden bu tanınmaz hilkat değişimine gerçekten hayret edilir.
Doğru dünya düzeni İslâm'dır. Bu, hem onu kabul edip inananlar için böyledir hem de İslâm'ı kabul etmeyen "diğer"leri için böyledir.
Küreselleşmenin en belirgin alameti kendi egemenliğine boyun eğmeleri için mustazaflara baskı yapması, onları zorlaması ve onları kahretmesi ise, şüphesiz İslâm'ın en büyük özelliği de hiç kimseyi kendisini kabul etmeye zorlamamasıdır:
"Dinde zorlama yoktur."
"Sen inanmaları için insanları zorlayacak mısın?"
Şu gördüğünüz Arap ordularının varlığı, İslam'ı ve Müslümanları korumak ve onları savunmak için değildir. Tam aksine bu ordular sizi,çocuklarınızı ve kadınlarınızı öldürmek için var olmuşlardır. Yahudi ve kafirlere tek kurşun dahi sıkmazlar.
-SEYYİD KUTUB (RH)
"Dilini tutmayan kimse, dinden bir şey anlamamıştır"; "Müminin dili düşüncesinin arkasındadır. O önce düşünür ve ancak doğru bulunca konuşur. Münafığın dili ise düşüncesinin önündedir. O düşünmeden konuşur."
قال ابن مسعود: کفی بخشية الله علمًا، وكفى بالاغترار بالله جهلًا.
İbni Mes'ud dedi ki;
Allâh'a Karşı korku içinde olmak ilim olarak yeter,Allâh'a karşı aldanmak'ta cehalet olarak yeter.