Büşra KAYA
Büşra KAYA
@Busra_yildirimm
Yanlış kıyılarda çırpınıyor bu yaşlı deniz
Bu ağır suyu bu ince kum kaldıramıyor... 
Şükrü Erbaş
Öğretmen
TOGÜ / İşletme - İÜ / Çocuk Gelişimi
Istanbul
12 March
319 reader point
Joined on September 2017
Şu anda okuduğu kitap
"Ağlamak... Yalnız gözyaşı dökebilen insan anlayabilir bazı şeylerin hikmetini.''
Bu kitap için "Neden birbirinden kopuk iki hikâye anlatılıyor?” diye sorgulamanız olasıdır. Roman, kitaba adını veren “gül yetiştiren adam”ın hikâyesini ve “günah şehri” Las Vegas’ta kumar, aşk, kıskançlık, aldatma ile bezeli bir hikâye arasında gidip geliyor. Bu iki kopuk hikâye, sadece romanın sonunda bir gazete haberinde birbirine değiyor. Yazarın böylesine birbirinden kopuk iki hikâyeyi beraberce anlatmasının tek sebebi var: Zaman. Bu iki hikâyenin aynı zamanlarda geçiyor olması belki de kitabın en çarpıcı yanı.
Romanın sadece 144 sayfa olması (İz Yayıncılık, 32. baskı) şaşırtıcı; çünkü roman kendini daha uzunmuş gibi hissettiriyor. Bunu da yazarın yoğun ama yormayan, fazlalıklardan arınmış anlatımına borçluyuz. Betimlemeler ve tahliller nokta atışı. Eserin dili çok sağlam. Las Vegas’taki hikâye çok daha hafif kalsa da gül yetiştiren adamın hikâyesiyle beraber oldukça ağır ve düşündürücüdür.
Sevgili Mevlana İdrisin bildiğim kadarı ile şiir türünde yazdığı tek eser bu kitap. Şiirlerine bazı dergi ve gazeteler de yer vermiş olsa da kitap halinde denk geldiğim sadece bu eseri oldu. Oysa ne kadar çok isterdim, bu türde daha fazla eser icra etmesini. Kendini bizlere daha çok çocuk kitapları ile tanıtmış olan Sevgili Mevlana İdris Çocuk edebiyatına ve Şiir türüne daha fazla eserler katabilcek nitelikte değerli bir yazardı. Şiir kitabı okumayı sevenlerin bir şans vermesini tavsiye ederim eminim beğeneceklerdir. Ve son olarak Sevgili Mevlana İdrisi Rahmetle anıyorum. Keşke daha fazla tanımak ve eserlerini okumak nasip olsaydı. Kitaptan ise en sevdiğim dizeleri sizlerle paylaşmak istiyorum merak eden ve okumak isteyen siz değerli okurlar için;
"İnandır beni dünya
Yıllar geçti ve birşey kaybetmedim hayretimden
Herkes bir saat alsa da çoğalmaz zaman
Ve ben bazı şeyleri açıklayamam
Yetmezken birimizin açtığı boşlukta yalnız kalmaya
Neden kapansın göğsümde taşıdığım bu güzel yara
Kader kimi seçerse kaptan o olsun
Ben hangi pazartesiyi beklediğimi bilmiyorum."
Samimi dili ile okurken kendinize de sorular yönelte bileceğiniz gayet etkili mektuplardan oluşan bir kitap ve bunu yaparken de bir dost tavsiyesi niteliğinde yormadan, bunaltmadan, samimiyet dolu sözcükler ile size eşlik ediyor. Çoğu zaman dönüp tekrar tekrar elime aldığım sayfalarını karıştırdığım, tek seferde okuyup kenara koyamadığım nadir kitaplar arasında. Tam anlamı ile bir başucu kitabı olmaya aday. Okumanızı ve okutturmanızı tavsiye ederim. Küçük bir alıntı ile de incelememi sonlandırmak istiyorum;
"Çünkü insan koşarken kaçar hayattan. Bu yüzden çocuklar , acı şurupları içmemek için ağızlarını sıkı sıkı yumarlar. Ama çocukların ağzı sıkı değildir ; her şeyi anlatırlar. Büyüklerse susar ; ağızları yanmıştır hayattan."
