Dilsiz insanlar kadar yalnızım ve eğer burada durmaksızın size içimi döküyorsam, kelimeleri kontrol edemiyorum artık, kusuyorum, isteğim dışında ağzımdan döküyorlar, daha fazla sessiz kalamıyorum. Affedin beni.
Ayrıca, belki de seni çok sevdiğimi söylediğim zaman bu aşk anlamına gelmiyor, sen kalbime giren bir bıçaksın ve ben bu bıçağı daha da saplıyorum, işte aşk bu.
Cumartesi günü yazdığın mektuptan çok yorgun olduğun anlaşılıyordu. Bu mektupla ilgili söylenecek çok şey var, ama bu kadar yorgun bir insana bir şey söyleyemeyeceğim ben de yorgunum...