Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Büşra Argun

Büşra Argun
@Busrargn
İyi hissetmeyeceğiniz ve sizi hiçbir yere götürmeyeceğini bildiğiniz bir düşünce trenine binmeden önce kendinizi yakalamanın zamanıdır...⌛
Bana tutku verecek herhangi bir şeye ya da kimseye artık rastlamayacağımı biliyorum. Birisini sevmeye kalkışmak, önemli bir işe girişmek gibidir, bilirsin. Enerji, kendini veriş, körlük ister. Hatta başlangıçta bir uçurumun üzerinden sıçramanın gerektiği bir an vardır. Düşünmeye kalkarsa atlayamaz insan. Bundan böyle artık bu gerekli sıçrayışı yapmayacağımı biliyorum.
Reklam
Ayrılık ne biliyor musun? Ne araya yolların girmesi Ne kapanan kapılar Ne yıldız kayması gecede, ne güz Ne ceplerde tren tarifesi Ne de turna katarı gökte İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık! İpi kopmuş boncuklar gibi yollara döktüğü gözlerini Birer damla düş kırıklığı olarak toplaması içine Ardında dünyalar ışıyan camlar
Her şeyi sonlanır. Bu yüzden her şey sonlanacak değerdedir...

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Olanlar oldu Tanrı'm ! Bütün bu olanların ağırlığından beni kolla...
Kirli bir ırmaktır insan. Kirli bir ırmağı içine alıp da bozulmadan kalmak için, zaten bir deniz olmak gerekir. Bakın, Üstinsanı öğretiyorum size: işte bu denizdir o, büyük aşağılamanız batıp gidebilir içinde. Bir korkuluğum ben ırmak kenarında, tutunabilen tutunsun bana! Sizin koltuk değneğiniz değilim ama. – Böyle söyledi Zerdüşt. Nedir bu insan? Bir aradayken nadiren barış içinde yaşayan yabani yılanlardan oluşan bir yumak kendi başlarına giderler uzaklara ve av ararlar yeryüzünde.
Reklam
Kahin
-ve insanlara büyük bir üzüntünün geldiğini gördüm. En iyi ler eserlerinden yoruldular. Bir ögreti çıktı ortaya, bir inanç da ona eşlik ediyordu: "Her şey bos, her şey birbirinin aynısı, her şey eskidendi! Ve bütün tepelerden tekrar yankılandi: "Her sey boş, her şey birbirinin aynısı, her şey eskidendi!" Mahsülü topladık elbette: ama neden çürüyüp karardı tüm yemişlerimiz? Neydi en son gecenin kötücül mehtabindan düşen? Boşa çıktı tüm çabalar, zehre dönüştü şarabımız, kem gözler tarlalanrımızı ve yüreklerimizi kavurdu. Kuruduk hepimiz ve ateş düştüğünde üstümüze, kül gibi uçuşuyoruz: - evet, ateşi bile yorgun düşürdük. Bütün kaynaklar kurudu, deniz de çekildi. Yer yar olmak da ama Toprak onu yutmak istememekte! mak istiyor, ama derinlikler yutmak istemiyor! "Ah, kaldı mı acaba içinde boğulunabilecek bir deniz böyle dalgalanıyor yakınmamız- sig bataklıkların üzerinde. Gerçekten de ölemeyecek kadar yorgun düşmüştük: şimdi ise hâlâ uyanığız ve sürdürüyoruz yaşamayı mezar odalarında!"
Periler Ölürken Özür Diler
Ayak izlerimizde ölüp erimiş peri pelerinleri Periler birbirine düşman, pelerinler birbirine küs Sana bugün bir mektup yazdım: En çok En çok güllerden sözettim Saydam renksiz tutkun güllerden Bir gül olmak korkusundan