"Neden bana öyle bakıyorsun?" diye sorardı.
"Çünkü çok tatlısın" diye cevaplardım.
"Bunu söyleyen ilk kişisin."
"Bunu bilen tek kişiyim" derdim ona. "Ve inan bana, biliyorum."
"İnsanlar bir bir kayıplara karışıyor. Bazı şeyler bıçakla kesilmiş gibi ortadan kayboluyor. Kalanlar yavaşça sisin içinde yok oluyor. Geriye sadece bir çöl kalıyor."
"Kendim diye adlandırdığım bu kişinin ne kadarı gerçek bendi, ne kadarı değildi?... Dışarıdaki manzaranın ne kadarı gerçekti? Ne kadar çok düşünürsem o kadar az anlıyor gibiydim."
"O zamanlar bilmiyordum. Birini tekrar düzelemeyecek kadar kötü kırabileceğimi. İnsan, sadece var olarak diğer bir insanda dönüşü olmayan yaralar açabiliyordu."