Tüm ömrünü bir şeyler bekleyerek geçirmişti zaten; babasının işten eve dönmesini beklemek, sevgiliden gelecek, ama hiç gelmeyen mektubu, yıl sonu sınavlarını, treni, otobüsü, telefonu, tatilleri, tatillerin sonunu beklemek, hep beklemek. Şimdi de, kendisiyle önceden randevulaşmış olan ölümü beklemek zorundaydı.
"Böyle bir şey ancak benim başıma gelebilir. Normalde insanlar en beklemedikleri gün ölürler."