Fevzi Çakmak yıllar sonra şöyle tarif edecekti… “Eğer o günlerde bir tayyareden memlekete bakarsanız, yer yer yanan ateşler görürdünüz, bunlar ışıldayan çoban ateşleriydi, hepsini birleştirecek alev lazımdı, işte o da Mustafa Kemal’in meşalesiydi!”
Bu gece hayatımın bir perdesi kapanıyor, yarın yeni bir perdesi açılıyordu; o arada uyuklamak imkansızdı.Bu değişim gerçekleşirken ateşli bir şekilde izlemeliydim.