Cansu Sezgin

...biliyordu ki dalkavukluğun en muvaffakıyetlisi insanın gıyabında yapılanıdır.
Reklam
Eğer zorbalığın ruhu edebiyatla, okumayla bütünleşebilseydi, doğrusu çok korkardım.

Reader Follow Recommendations

See All
Üzüntü insanı olgunlaştırır diyemeyiz çünkü çoğu zaman insanı çökertir.
Öyle ya, ne kadar yaşlı olursa olsun, bir yıl daha yaşayabileceğini düşünmeyen var mıdır?
Reklam
Belli imkanlardan yoksun insanların yaşamı, upuzun bir hezeyanın içindeki upuzun bir reddedilmeden ibarettir ve insan yalnızca sahipl olabildiği şeyleri çok iyi tanıyabilir, yalnızca onlardan kurtulabilir.
İnsanın, kendi sızlanmalarına kesin bir son verecek cesareti olmadığı sürece, kendini her gün biraz daha iyi tanımaya katlanması gerekir.
“ufak tefek aşırmaların cezalandırılması dünyanın her yerinde en katı biçimde uygulanır, yalnızca bir sosyal savunma yöntemi olarak değil, ama aynı zamanda, özellikle de tüm zavallılara yönelik ciddi bir gözdağı olarak, otursunlar oturdukları yerde, kendi sınıflarında, keyiflerine baksınlar, yüzyıllar boyunca ve sonsuza dek açlıktan ve sefaletten gebermeye güler yüzle razı olsunlar...”
İnsanda düş gücü yoksa, ölmek fazla dert değildir, ama varsa da, o zaman ölüm fazlasıyla derttir.
Reklam
Yarardan ziyade zarar getirecek bir şeye girişmek, mantıksız, basiretsiz kafaların işidir.
Tehlike umudu aşınca, geri çekilmek kaçmak sayılmaz, beklemek de akıllılık olmaz. Yarını beklemek ve her serüvene bugünden atılmamak ise, bilgelerin işidir.
Savaşa ait şeyler, başka olaylardan daha fazla sürekli değişime tabidirler.
Niçin siz insanlar bir konudan söz etmek için, hemen, bu budalacadır, şu akıllıcadır, bu iyi, şu kötüdür demek zorundasınız! Bu ne anlama geliyor? Yargıladığınız eylemin içsel koşullarını araştırdınız mı? Eylemi meydana getiren, onu bir zorunluluk haline getiren nedenleri kesin olarak belirleyebiliyor musunuz? Eğer böyle yapmış olsaydınız yargılarınızı öne sürerken bu kadar aceleci olmazdınız.
40 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.