Luna Lunera

Sabitlenmiş gönderi
"İşte karşı karşıyasın. Haydi bakalım. Söyle söyleyeceğini. De diyeceğini. Dinler de. Tatlı tatlı dinler. Sevgiden söz aç. Ne çıkar; o seni anlarsa değil, sen onu anlarsan bir şeyler olacak."
Reklam
Oysa kime aşık olduğumuzu bilmeden aşık olabiliriz ancak. O ilk an ister istemez cehalet üzerine kuruludur. Aşk mı yoksa basit bir takıntı mı? Zaman dışında (ki o da kendi kendinin yalancısıydı) kim bir şey söyleyebilirdi ki bu konuda?
Sayfa 23
İnsanların kurtarılacak durumda olduğunu düşünmek, insanın kendisinin kurtarılmamış durumda olduğunu kabul etmesi demektir.
Sayfa 76 - Shelley ve Bryon

Reader Follow Recommendations

See All
James Joyce
Joyce sözcüklerin av avlayıcısı, kuş kuşlayıcısıdır. Sözcük dağarcığı öyle harmanlardan başak, öyle nimetlerden azıkla doludur ki zaman zaman ondan bir sözcük ya da bir cümle çıkararak kedine şölen çektiği de olur. Gerektiğinde ise onlarla, bozaya kapılmadan, günlerce güreş tutar. Bir anıcı onun bütün gün çalıştıktan sonra sadece iki cümle yazdığını iletmiştir bize.
Sayfa 45 - James Joyce
Nisan’a çok var….
Yazmadım seni daha, sevmeye ayırdım tüm zamanları, yazmaya bu yüzden vaktim olmadı. ben düşünmeye başlayınca seni -ki bu bir önceki düşünmenin sonundan çok öncedir- inan ki dağlar, taşlar, inan ki bulutlar, yağmur ve kar toprakla su ve gökyüzü, güneş ay ve yıldızlar onlar da benimle birlikte ve onlar da benim kadar seni düşünürler... hep dalgınım bu günlerde saati cezveye koyup yumurta tutuyorum, bir gün takvime bakmasam yılı unutuyorum. aklım başıma gelmiyor, başıma çarpmadan dallar yolda yürürken dalıp dalıp gidiyorum. nisan'a kaç var diyorum saati sorarken. hiç böyle olmamıştım. bilenlere sordum; 'aşk bu' dediler..." #metinvural
Metin Vural
Metin Vural
Reklam
Hiçbir korkağı yoktur ki dünyanın Kendinden daha korkağını bulmasın
Haddini bilmezliği bir yana, ta kendisidir Boş kuruntular peşinde koşanların Önlerindeki tehlikeyi görecek yerde Başı göklerde dolaşanların.
Yukarlarda ay yükselmekte aralandığı yerlerde dalların ve sakinleri sizlermişçesine pençesine düşmekte yalnızlığın.
Adı konmamışların ağırlığıyla yalpalayan bu yeni rüzgar, sürüklemekte bir yerlerden denizleri aşırtarak, ne ise biz olan.
Kaderdir bu rüzgarın estirdiği; bırak, gelsin, gelsin ne varsa tutkulardan ve körü körüne, ne varsa uğruna yanıp tutuştuğumuz: - gelsin.
Reklam
Bir kitapta okumuş, bir filmde izlemiş gibiyim beraberliğimizi. Bir konserde dinlemiş gibiyim. Severek anımsanan bir kitap gibi bile değil.
Sayfa 57
mazûrum sultanım aşkımız yoksunlar aşkıdır belki mâhur sevişmek böyle uzaktan uzağa
karardıkça kararmış eski plaklar üçüncü selim’in sûzidilara bestesi hani bambaşka bir gökyüzü saltanatıyla
uyanmaz çarpıntılı telaşlı uykularında akrepten yelkovana gidip geldikçe gözlerin silahlar çatladıkça kulaklarında sen hep böyle düşün taşın beni düşün hep
1,962 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.