Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Celal Yılbaş

Camus okumadan insanları sevmek, Canetti okumadan insanlardan nefret etmek, Tanpınar okumadan huzurlu bir deli olmak mümkün değildi.
Reklam
Günlerin birbirini anlamlı bir sırayla takip ettiğine inanmayı bırakalı çok olmuştu;başlangıçlar ve sonlar diye bir şey yoktu, rasgele iç içe geçmiş yığıntılardan ibaretti zaman.
Bütün maceralar aslında bir kendini arama, bulma hikayesi diye geçirdi içinden. Oysa ben bu maceraya kendimi aramak veya bulmak için değil, kaybetmek için çıktım.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hayatta bazı şeylerin ya biraz geç ya da biraz erken gerçekleşmesi neredeyse bir yasa gibidir.
Bir yanın ölmeye başlamışsa, uzun sürmüş bir ölüme tutulmuşsun, zaman ağır ağır seni yokluğa çekiyor demektir.
Reklam
Galiba bu dünyada kabullenmekte zorluk çektiğim en yalın ve sert gerçeklik;güzellikler çabuk biter.
Yazmak, çıkmaz sokaklarda dolanmaktan ibaretti, sonu bir yere varmayan uzun yürüyüşlere benziyordu
Siz sürekli kazanmayı kutsuyorsunuz, kaybedenler size göre bunu hak etmişlerdir. Masumiyetlerini aklınıza bile getiriyorsunuz.
Senden sonra yazilacak bir şiir kalsın istemedim bu yüzden Yüzünden,ellerinden,cennetinden kovulan ben Atlayıp son vagondan Vurdum o çok sevdiğim atları şakağindan.
Zaman geçince bazı yaşanmışlıkların unutulduğunu sanıyoruz, öyle olmuyor; vücudumuzda saklanan belalı, sinsi bir virüs gibi zayıf anlarımızı kolluyorlar, fırsatını bulunca her şeyin acısını çıkarmak istercesine merhametsizce saldırıyorlar.
Reklam
Yüzlesmekten korktuklarımdan kaçarken kendime özene bezene bir yalnızlık kafesi yaptım, bir süredir o kafesin içinde tek başima yaşıyorum.
Ölmekle hayatta kalmak arasındaki mesafe, sevdiklerinle arandaki mesafeyle ters orantılı. Ölümün veya hayatın sana yakınlığını sadece bunun belirlediğini gördüm.
Anca yetiştim bu çağın penceresiz evlerine bir de şöyle sandım taşarsa yatağından bir nehir, Belki denize dönebilir, belki inanabilirsiniz siz bu yalana Kendimden çıktım da geldim. Solgun ve kıpırdamayan yüzlerden geçtik hep birlikte, On üç kül tablası doldurduk Anca yetiştim bu çağın onulmaz boşluğuna.
Sayfa 11 - Lakuna
Eğer normal olabilseydik tuhaf olan çoğunlukla insani olurdu, ne var ki nadiren normal olabiliyoruz.
O zamanlar bir yerlerde "doğru kadın" olduğu tahayyülünden vazgeçmiş ve uygun olmayan bir kadınla sürekli beraberliğin acısına alıştırmıştım kendimi.
118 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.