şimdi hiçbir şeyimiz yok , başkasının yanında yaşıyoruz ama öyle bir mutluluk bulduk ki daha iyisini -İyi de şimdiki mutluluğunuz nasıl bir şey ki ? - Bak şöyle : Zenginken kocamla bir saat bile huzurumuz yoktu ; ne konuşabiliyor ne ruhlarımızı düşünebiliyor ne de dua edebiliyorduk . Bir sürü meşgalemiz vardı ! Misafirler gelir , onları nasıl ağırlayacağımızı , bizi ayıplamasınlar diye ne ikramda bulunacağımızı düşü nürdük . Misafirler gider bu sefer de hizmetçileri kollamamız gerekirdi ; onların tek derdi işten kaytarmak , işkembelerini doldurmak , bizimki de malımızı onlardan korumaktı . Günaha giriyorduk yani . Kurt taylara , danalara dadanmasın , hırsızlar atlarımızı çalmasın diye didinirdik . Yatağa girer , ama koyunlar kuzuları ezecek korkusuyla uyuyamazsın ; gecenin bir vakti kalkıp koyunları kontrol etmeden rahat edemezsin . Sonra yine telaş başlar , kış için nereden yem bulmalı diye dolanırsın . Bunlar yetmezmiş gibi benim ihtiyarla hep çatışırdık . O şöyle yapmalı derdi , ben böyle derdim ve kavga edip yine günaha girerdik . İşte bunca kaygı arasında yaşadık , bir sürü günaha girdik , mutluluk falan da görmedik . - Peki ya şimdi ? Şimdi sabah kalkınca , kocamla sevgiyle , dostça konuşuyoruz . Kavga edecek , kaygılanacak bir şeyimiz yok . Tek işimiz efendiye hizmet etmek . Gücümüz yettiğince , istekle çalışıyoruz ki efendimiz zarar değil kâr etsin . İşten dönünce öğle yemeği , akşam yemeği hazır ; kımız da var . Kışın yakacak tezek var , ısınmak için gocuk var . Hem konuşacak , ruhumuz üzerine düşünecek , Tanrı'ya dua edecek vaktimiz de var . Elli yıl aradık mut luluğu , ancak şimdi bulduk .