Ne Zeliha'nın dediği gibi habis, ne annesinin dediği kadar yüce... sıradan bir adam olmak istiyordu sadece, Hem iyi , hem de hata yapabilen biri. Herkes kadar, herkes gibi.
Asıl terkedilenin, terkeden olduğunu anlamıyor ki kimsecikler. Terkeder görünen, neşteri ortak yaraya batırabilendir çünkü, bu güç işi ona bırakılmıştır.
Ölümü düşündü. Hayır ölümden korkmuyordu. Annesine kavuşacağı için, aksine ölümü kucaklayarak karşılardı. Bu cesaretiyle Azraili bile kendine hayran bırakacağını sanıyordu. Sonra bu yaşına kadar kimseyi kendine hayran bırakamadığı aklına gelince bu düşüncesinden vazgeçti..