Ceren Ela

Selim gibi, günlük tutmaya başlayalım bakalım. Sonumuz hayırlı değil herhalde onun gibi. Bu defteri bugün satın aldım. Artık Sevin olmadığına göre ve başka kimseyle konuşmak istemediğime göre, bu defter kaydetsin beni; dert ortağım olsun. "Kimseye söyleyemeden, içimde kaldı, kayboldu dediğim düşüncelerin, duyguların aynası olsun. Kimse dinlemiyorsa beni -ya da istediğim gibi dinlemiyorsa- günlük tutmaktan başka çare kalmıyor. Canım insanlar! Sonunda, bana, bunu da yaptınız.
Sayfa 2
Reklam
Üzgün olduğumuzda ve hayata kazanamadığımızda bir ağaç şöyle konuşabilir bizimle: Sus! Bak bana! Yaşamak kolay değil, yaşamak zor değil. Bunlar çocuksu düşünceler. Bırak konuşsun içindeki Tanrı, o zaman susacaklar. Yolun seni anandan ve yurdundan uzaklaştırdığı için endişelisin. Ama attığın her adım, her yeni gün seni anana yaklaştırır. Orası ya da şurası değildir yurdun. Yurt ya içindedir ya da hiçbir yerde.
Nasıl çiçekler fani ve güzelken, altın kalıcı ve sıkıcıysa, doğal hayatın da tüm devinimleri fani ve güzelken, akıl kalıcı ve sıkıcı. İşte şu anda reddediyorum onu, aklı ebedi hayat olarak değil, ebedi ölüm, donup kalmış, verimsiz, biçimsiz bir şey, ancak kendi ölümsüzlüğünden ödün verdiğinde biçim ve hayat kazanabilecek bir şey olarak görüyorum. Altın çiçeğe, akıl bedene ve ruha dönüşmeli yaşayabilmek için. Hayır, bu ılık sabah saatinde, kum saati ile solgun yaprak arasında, başka zamanlarda hayranlık duyabildiğim akılla ilgili bir şey bilmek istemiyorum, ben fani olmak, çocuk olmak, çiçek olmak istiyorum.

Reader Follow Recommendations

See All
Ihlamur çiçekleri mis gibi kokuyor, gezgin kalfalar, toplayıcı kadınlar, çocuklar ve sevgililerin hepsi de sanki bir yasaya itaat ediyor ve ne yapmaları gerektiğini gayet iyi biliyor. Sadece ben bilmiyorum ne yapmam gerektiğini. Tek bildiğim şu: Ne oyun oynayan çocukların hesapsız mutluluğu, ne geçip giden gezginlerin aldırışsızlığı, ne sevgililerin vurdumduymaz esrikliği, ne de çiçek devşiren kadınların toplama hevesi bahşedilmiş bana. Bana bahşedilen, hayatın içimde duyduğum sesini takip etmek; anlamını ve amacını tam bilemesem de, beni neşeli yollardan alıp giderek daha karanlık, daha belirsiz yollara götürse de, bu sesi takip etmek.
a-ankara?
Fakat hiçbir ağacın, çalının yetişmediği bir şehri ya da doğayı zihnimde tam olarak canlandıramadığım gibi, o tür yerler bende hep bir karaktersizlik izlenimi uyandırır.
Reklam
Reklam
289 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.