"Berlin'de yalnızsınız değil mi?"
"Ne gibi?"
"Yani... Yalnız işte...Kimsesiz...Ruhen yalnız... Nasıl söyleyeyim... Öyle bir haliniz var ki..."
"Anlıyorum, anlıyorum... Tamamen yalnızım... Ama Berlin'de değil... Bütün dünyada yalnızım... Küçükten beri..."
"Ben de yalnızım... Boğulacak kadar yalnızım... Hasta bir köpek kadar yalnız..."