“Bir salon adamının nazikliğiyle karşılansam elim ayağıma dolandı sanırım; çünkü ben kendim, ince hareketlerle, çıtkırıldım sözlerle karşılık vermeyi beceremezdim. Oysa böyle sert bir tutum beni hiçbir yük altında bırakmıyordu; tersine, bu tuhaf tutumlar karşısında sakin, terbiyeli olmak bir çeşit üstünlük sağlıyordu bana.”