Çetin bulut

töresel ve ahlaki cinsten olanlar ona zor mu zor geliyordu. Aklında tutamıyor, karıştırıyordu, yetişkin bir insan olduğunda bile istemeye istemeye ve çoğu zaman yanlış kullanacaktı hak, vicdan, tanrı, sevinç, sorumluluk, alçakgönüllülük, şükran vb. sözleri; her birinin neye karşılık olduğu karanlıktı Grenouille’e ve de hep karanlık kalacaktı.
Reklam
Küçük siyah bir şey karlar arasında, Ağlıyor acının notalarında! ‘Söyle! Annen baban neredeler?’ ‘Kiliseye dua etmeye gittiler.’  ‘Çünkü mutluydum fundalıkta, Ve gülümsüyordum karlar arasında, Ölümün elbiseleriyle giydirdiler beni, Ve öğrettiler acının nağmelerini.   ‘Sanırlar ki bir kötülük yok yaptıklarında, Hani mutluyum ya, dans ederim, şarkı söylerim, Ve şükretmeye giderler onlar, Tanrıya, Papaza ve Krala Perişanlığımız üstüne bir cennet kuranlara.’
Canımızın acıyacağını düşündüğümüz her an önce biz acıtmak istiyoruz. Başkaları da firsat bulduğunda bizi acıtmaya çalışıyor olabilir, hatta bizi hakir de görebilirler. Bu duyguyu içselleştirdiğimizde kendi duygularımızdan korkar hâle geliyoruz. Ya karşımızdakini acıtıyoruz ya da bize yaşatılan acinin ağırlığı altında eziliyoruz.
Sayfa 35 - kronik

Reader Follow Recommendations

See All
Sevdiğimiz insanların onlarda gördüğümüz eksikliklerini düzeltme hakkını kendimizde görmek çoğu zaman zorbalığa tekabül edebilir. O insanlara yapılabilecek bir iyilik varsa bu, o eksikliklerle yüzleşmelerine uygun zeminler hazırlamak ya da onlara daha çok kendilerini ifade hakkı tanımaktır.
Toplumsal olarak nezaketi zayıflık zannediyoruz. Zayıflık gösterdiğiniz konu ve durumlarda üzerinize şiddetli bir baskı uygulayan bir toplumda yaşıyoruz. Hâlbuki hiçbir insanın bir başka insani, o insanın kendini düşündüğünden daha çok düşünmeye hakkı yoktur.
Sayfa 25
Reklam
278 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.