Ceyda Aksoy

O pazar günü evde ikimizden başka hiç kimseler yokken, yatağımda oturmuş onun odama girişini seyrederken ve bana niçin diğerleriyle birlikte deniz kıyısında olmadığımı sorunca yanıt vermeyi reddetmişsem, gözünü dikip bana bakarken sadece omuz silkmişsem, bunun sadece konuşacak nefes bulamadığımı göstermemek için olduğunu, ağzımdan çıkacak tek sesin umutsuzca bir itiraf ya da bir hıçkırık - ya biri ya diğeri- olacağını bilmiyor muydu? Çocukluğumdan beri hiç kimse beni bu hale sokmamıştı.
Sel YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Böyle şeylerin kanununu biliyordu. Parlak ışıklı yerlerdeki insanlar karanlığın içini görmezlerdi."
"Herkes gerçekte olduğundan daha katı görünmeye çalışır, sanki herkes açıkça dışa vurursa duygularıyla alay edileceğinden korkmaktadır..."

Reader Follow Recommendations

See All
"Mutsuzken, başkalarının mutsuzluğunu daha güçlü hissederiz; duygu parçalanmaz, yoğunlaşır..."
"Gökyüzünde seherin renkleri, zeminde altın renkli bir sabah , çiçeklerden bir demet, kuşların ötüşüyle alkışlanan ilk aşıkhane öpücük ebedi olmaya layık değil midir?"
Reklam
"Yıldızlar karanlık içinde parladığı gibi fakir ve sefalet içinde de saflık ve yücelikle parlayan ruhlar yok mudur? Bir kalp, sevmek için mutlaka servete,asalete mi muhtaçtır? Bence en gerçek ikbal, ruhun göründüğü iki güzel göz, en büyük servet, kalbin hissini gösteren gül renginde dudaklardan akseden tebessümdür. Güzellikten büyük asalet, temiz bir kalpten büyük servet mi olur?"
Kendine gel Brekker, diye azarladı kendini acımasızca. Faydası olmadı. Yine bayılacaktı ve her şey sona erecekti. Inej ona bir keresinde nasıl düşeceğini öğretmişti. "İşin sırrı, yere serilmemekte," demişti Kaz gülerek. "Hayır Kaz," demişti Inej, "işin sırrı tekrar doğrulmakta."
Sayfa 332 - Kaz BrekkerKitabı okudu
İç geçirip Geels'e, "Aptal insanlar büyük planlar yapmaya başladığında işte böyle olur, ja?" dedi.
Sayfa 47 - Kaz BrekkerKitabı okudu
"Yürümeye başladık. İçimden gelmesine rağmen valizini taşımaya yardım etmeyi teklif etmedim. Çünkü bunu bir gencin yaşlıya yardımı değil de, Müslüman bir kadının içine yerleşmiş kölelik duygusuyla geleneksel hizmet anlayışı olarak görmesinden çekiniyordum."
Sayfa 21
En karanlık zihinler, en beklenmedik yüzlerin arkasında gizlenme eğilimindedirler.
Sayfa 534 - Parodi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Yaşlılığın doğasını inceleyerek işe başlasan daha iyi edersin.Böyle yaparsan kendi yaratılışında ne araman gerektiği daha açık seçik belirir.
Demokrasi ; insanların , insanlar adına, insanlar tarafından dövülmesi demektir.
Sayfa 24
"Her insandan korkuyorum. Kimdir bu sokakları dolduran adamlar? Bu koca şehir, ne kadar birbirine yabancı insanlarla dolu. Sevişemeyecek olduktan sonra neden insanlar böyle birbiri içine giren şehirler yapmışlar? Aklım ermiyor. Birbirini küçük görmeye, boğazlaşmaya, kandırmaya mı? Nasıl birbirinden bu kadar ayrı, birbirini bu kadar tanımayan insanlar bir şehirde yaşıyor?"
Bir insanın beklerken yapabileceklerinin sınırı yoktur. Bazıları devlet başkanı, bazıları sihirbaz, bazıları deli olur sıkıntıdan. Bense en üstün yaratık olduğunu kanıtlamak için kendine hiçbir şey yapmadan bekliyorum.
İnsanlığımızı, ahlakımızı, dünyayı çok uzun zaman önce yok ettik... Hissediyorum. Şimdi sıra anılarımızda ve hayallerimizde.
-Lakin tek korkum: Yarın ölebilirim kendimi tanıyamadan. -Hayat tecrübelerimle şu yargıya vardım ki, başkalarıyla benim aramda korkunç bir uçurum var, anladım, elden geldiğince susmam gerek, elden geldiğince düşüncelerimi kendime saklamalıyım. Ve şimdi yazmaya karar vemişsem, bunun tek nedeni, kendimi gölgeme tanıtmak isteğidir.
Sayfa 15 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu