Adın karışıyor her akşam vapur sesleriyle
soğuk bir limandan kalkan giden yolcular
arasına, tanımadan el sallıyorum şirret şarkılar
eşliğinde ve verem teşhisi konulmuş şiirlerle
Taburcu olamadığımız bir sevdadan
kalma günahlarla açtığımız yaraları
farklı şehirlere taşımış, ölü ozanlardan
dinlediğimiz şarkılarla bıraktığı izin
ikimizce aynı olduğunu anlamışız
Öldürmeyen acılarla aşina olduğumuz
kaç sevdaya çalınmışsa adımız ve kaç
şarkıda düşük yapmışsa mutluluklar,
biz hep aynı içli karanlıkların nakaratı olarak kalmışız
Cümlesini kuramadığım seyyar
ışıkları olan kifayetsiz birkaç kelime sonrası,
Vahameti gözlerinden okunan epik bir ayrılık,
Yarı zamanlı, derme çatma bir gecekondu
yalnızlığıydı
Dün gibi hatırladığım vaktini bilmediğim gidişin