Vandal yürek! Görün ki alkışlanasın
ez bütün çiçekleri kendine canavar dedir
haksızlık et, haksız olduğun anlaşılsın
yaşamak bir sanrı değilse öcalınmak gerektir.
Benim de bir insan tarafım vardı
Bakma böyle kötü olduğuma
Benim de dileklerim vardı
Benim de bir beklediğim vardı yaşamaktan
Yeter artık vurma yüzüme çirkinliğimi
Her gün bir kadın ağlar benim yüzümde
Büyük dertler için benim ellerim
Anlamıyor musun
Sen sevildiğin için güzelsin bu kadar
Ben sevilmediğimden böyle çirkinim
en az benim kadar
mücadele etmeyi bilen birine
ihtiyacım var
ayakta kalmanın fazla geldiği günlerde
ayaklarımı
kucağında tutmaya razı birine
daha ben bile ne istediğimi bilmezken
tam da ihtiyacım olanı veren biri
konuşmasam bile
beni anlayan
istediğim bu işte
Kimin kölesiymişim dilim saf, elim yanık
Ruhu samanyolunda, kafdağındaymış teni
Abartılı bir cümle kursam, değil karanlık
Mum ışığında bile taşıyamazsın beni
Çölümde çiçek olur senin bahçendeki kum
Saçını rüzgâra ver külümün rengi sarsın
Bir kaktüse dokunsam dökülür bin bir tohum
Sen beni, abartarak öldüğüm gün anlarsın
Kendi kendinin patronu olmayı öğren, kimsenin etkisi altında kalma! Sessiz... sakin... ama inatla yaşa! Herkesi dinle, ama senin için en iyisi neyse, onu yap...
Görüyorsunuz, yapayalnızım, hiç kimsem yok! Susuyorum, susuyorum sonra birden yüreğimde bir şeyler kaynıyor, taşıyor... Taşlarla, ağaçlarla konuşacağım neredeyse...