Bu kitaptan önce okuduğum Türk Edebiyatı kitapları benim bu edebiyatla ilgili güçlü önyargılara düşmeme sebep olmuştu. Bir gün edebiyat hocamız kitap seçtirirken normalde olsa Türk Edebiyatı olduğu için en son seçiceğim kitap o an içimde onu okumam gerektirdiği gibi bir his uyandırdı. Bu vesileyle elime aldım Saatleri Ayarlama Enstitüsü'nü. İyki de almışım.
Aslında konudan çok bende hissettirdiklerinden bahsetmek istiyordum ama bazı karakterlere değinmeden geçemeyeceğimi fark ettiğim için bundan sonrasında biraz spoiler olabilir.
Kitabımız kısaca ana karakter Hayri İrdalın yaşamını anlatmasından oluşuyor. Beni bu kitapta duygusal yönden Abdülselam bey, mantık yönünden ise Halit Ayarcı etkiledi. Beni kitapta en çok duygulandıran kişilerden biri Abdülselam bey oldu. O hediyeleri alıp günlerce beklemesine rağmen kimsenin gelmemesi kısmını okurken cidden gerçek bir insan olsa da sarılsam diye düşündüm.
Halit Beye gelirsek düşünce stili, tutkusu ve kendisine olan inancıyla bana kendi yaşayış biçimimi sorgulatıp gerçekten yeni bir bakış açısı kazandırdı diyebilirim.
Bunlar tabi kitabın yüzeysel görünen kısmı eğer kitap hakkında daha derin düşünmeye başlar veya benim gibi birkaç inceleme okuduktan sonra üstüne düşünürseniz Ahmet Hamdi Tanpınar'ın kapalı bir anlatımla nasıl Türk toplumundaki eski yeni çatışmasını ele aldığını daha iyi anlayacaksınızdır.