"Neden gerçekten önemli sorunlar söz konusu olduğunda da böyle haykıramıyorlardı?
Winston yazmayı sürdürdü:
"Bilinçleninceye kadar asla başkaldırmayacaklar, ama başkaldırmadıkça da bilinçlenemezler."
"Ah, insan öyle fani ki, yaşadığından gerçekten emin olduğu bu dünyada bile, varlığının tek bir gerçek iz bıraktığı bu dünyada bile, sevdiklerinin ruhunda ve hatıralarında o da sönüp kaybolacak, hem de çok çabuk!"
"En büyük mutsuzluk, burada iğrenç insanların yanında hissedilen can sıkıntısı, aralarındaki yükselme rekabeti, bir adım öne çıksınlar diye birbirlerini gözetip dikkat kesilmeleri... Örnek verecek olursam, burada herkese soyluluğunu ve topraklarını sürekli anlatan bir kadın var, onu dinleyen her yabancının aklından bu kadının birazcık soyluluğu ve geniş topraklarıyla övünen bir deli olduğu geçer. - Ama durum daha da beter, civarda oturan bir katibin kızı o sadece. - Gördün işte, kendini bu kadar küçük düşürecek kadar akılsız davranan insanları anlayamıyorum.