ADEN

ADEN
@Cicer
"biz bu memlekette garibiz, kimsesiziz, yalnızız, yabancıyız."
Ev dinya ji min re kêm, ez ji vê dinyê re zêde me.
Reklam
ADEN
@Cicer·Started reading a book
Leqat
LeqatReceb Dildar
9.2/10 · 33 reads
Insanlar arasindaki eşitsizlik, adaletsizlik sürüp gidiyor, savaşlar çıkıyordu . Yeryüzündeki can yaşamı tehdit eden nükleer bombalar üretiliyordu ama bütün bu sorunlar tarikat müritlerini hiç ilgilendirmiyordu. Onlar bütün zamanların kadın, erkeğin nasil giyineceği, hangi duaların hangi saatte okuyacagini, ne yiyip nelerin yenilemeyeceğini yöneticilere nasıl itaat edilecegini öğrenmekle getiriyorlardı. Bir kadinin giyimi, onun yasamindan daha önemliydi . Sokakta türban takmayan kadın avına çıkan müritler, erkekler tarafindan dövülen, öldürülen, asgari ücretin altinda bir ücretle köle gibi çalıştırılan kadınlar hiç ilgilendirmiyordu onları.

Reader Follow Recommendations

See All
Zamanini doldurmus, zamanin ruhuna yabancilasmis ritüelleri yasatmak kime ne kazandırdı ki? Bu köyde pratik egitim aldigim o bir hafta içerisinde şunu anladim... Her düşüncenin, inancın veya hayat tarzının bir devri vardir ve o devir sona erdiğinde o da sona erir. Bu hayatta hiçbir şey sonsuz degildi. Ve kendini sonsuz ilan eden hiçbir şey gerçekçi degildir, her şeye değişmeye veya yok olmaya mahkûmdur.
Reklam
ADEN
@Cicer·Started reading a book
Çivisi Çıkmış Dünya
Çivisi Çıkmış DünyaAmin Maalouf
7.9/10 · 3,478 reads
Ezidiler yine sürgün, yine kaçakti... Ölümden, katliamdan kaçıyorlardı. Alisiktilar, ama yine de zorlarina gidiyordu.
Mem ile Zin'in her günü, her saati çile ve iskence içinde geçmisti. Bu aşkların hepsi de ayni topragin çiceğiydiler. Acılı ülkenin acılı aşklarıydı-lar.
Kürtlerin hep başkalarının silahşörü olmaya sürüklendikleri biçimindeki tezi çarpıcı biçimde ortaya serer. Böylece, Yaşar Kemal'in, baskalarinin silahşörü olmanın beraberinde getirdigi kötülüklere ilişkin keskin eleştirisini de öğrenmiş oluyoruz.
(Çukurova’da gittike zenginleşen ve gözleri sürekli kocaman çiftlikler yaratma peşinde olan yeni toprak agalar, devlet güclerini de yanina alarak Çerkezler’in toprakların ellerinden alırlar .
Reklam
Yuvasi bozanin yuvasi olmaz - Yuvasi bozulan kusun yuvasinda öteki kus da barinmaz - Sahiplerine hayrtmeyen ev, baskasin barindirmaz - Zulmün tarlasinda zulüm biter.
Yazar, Ermenilerin uğradığı haksızlığa, en büyük insanik trajedilerinden birisi sayar. Kovalanan bu halktan geriye kalan, yalniz Ermeni portakal bahçeleri, dut ve zeytin agaçlari, bakimli geniş çiftlikler, evler, konaklar, guzel yapilar, altın ve rengârenk mücevherlerle dolu definelerdir. Çağımızın basinda Çukurova da Ermenilerin tum mal varlığ üzerine konan, topraklarin ele geçiren, gittikçe zenginlesen büyük toprak agalarinin sayisi giderek artar. Bunlarin başını çekenlerden birisi de, ilerde tekrar kendisine dönecegimiz Arif Saim Bey'dir. Bu beyin ele geçirdigi topraklarin büyük bir kism, Ermenilerden kalan kocaman çiftliklerde. Arif Saim Bey siftliklerden birisini de Mustafa Kemale armagan eder. Ince Memed'in takibinden kurtulamayan Arif Saim Bey, romanin dördüncü cildinin sonunda ünlü eşkiya tarafindan Ermenilerin öcü alınırcasına vurulup öldürülür
523 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.