ADEN

ADEN
@Cicer
Xwe digerim lê nikarim bibînim.
Tam teşekkülü öğrenci
Diyarbakır
52 reader point
Joined on August 2019
Reklam
Kürtlerin hep başkalarının silahşörü olmaya sürüklendikleri biçimindeki tezi çarpıcı biçimde ortaya serer. Böylece, Yaşar Kemal'in, baskalarinin silahşörü olmanın beraberinde getirdigi kötülüklere ilişkin keskin eleştirisini de öğrenmiş oluyoruz.
(Çukurova’da gittike zenginleşen ve gözleri sürekli kocaman çiftlikler yaratma peşinde olan yeni toprak agalar, devlet güclerini de yanina alarak Çerkezler’in toprakların ellerinden alırlar .

Reader Follow Recommendations

See All
Yuvasi bozanin yuvasi olmaz - Yuvasi bozulan kusun yuvasinda öteki kus da barinmaz - Sahiplerine hayrtmeyen ev, baskasin barindirmaz - Zulmün tarlasinda zulüm biter.
Yazar, Ermenilerin uğradığı haksızlığa, en büyük insanik trajedilerinden birisi sayar. Kovalanan bu halktan geriye kalan, yalniz Ermeni portakal bahçeleri, dut ve zeytin agaçlari, bakimli geniş çiftlikler, evler, konaklar, guzel yapilar, altın ve rengârenk mücevherlerle dolu definelerdir. Çağımızın basinda Çukurova da Ermenilerin tum mal varlığ üzerine konan, topraklarin ele geçiren, gittikçe zenginlesen büyük toprak agalarinin sayisi giderek artar. Bunlarin başını çekenlerden birisi de, ilerde tekrar kendisine dönecegimiz Arif Saim Bey'dir. Bu beyin ele geçirdigi topraklarin büyük bir kism, Ermenilerden kalan kocaman çiftliklerde. Arif Saim Bey siftliklerden birisini de Mustafa Kemale armagan eder. Ince Memed'in takibinden kurtulamayan Arif Saim Bey, romanin dördüncü cildinin sonunda ünlü eşkiya tarafindan Ermenilerin öcü alınırcasına vurulup öldürülür
Reklam
Yasar Kemal'in yerine Yobazoglu Kürt Hasan söze karışır: "istesem", diyordu "Ali Safa Bey atını degil, karisini da verecekti on yedi dönümlük kiraç tarla için. Merhamet ettim de karisini degil, atini istedim. Atini veren karısını vermez miydi, elinizi yüksek vicdaniniza koyun da söyleyin"
Yaşım ilerledikçe okuldaki ahlak ile toplum içindeki ahlak arasinda çok büyük fark oldugunu anladim. Okulda ögretilen ahlaka riayet eden biri kendini aptal durumuna düşürür. Insanlar onlar garip biri diye yaftalar.
Harika bir cevap. Güzelligin içerigi falan olur mu hic? Saf güzellik her zaman anlamsiz ve ahlaksizdir. Bu su götürmez bir gerçek. Bu yüzden rokokoyu seviyorum.
"Apê Murtaza, söyledigin o günler çok eskilerde kaldi. Yemen'in, Sarıkamiş’ın ve Çanakkale' nin bin beteri bu topraklarda oluyor iste. Dersim boydan boya bombalanmis, insanlar topluca kursunlanmis! Simdi hangi dagin, vadinin çukurundaki toprağı avucuna koyup koklasan kan kokacak. Kazmay nereye vurursan vur, insan kemikleri karsina çıkacak. Dediklerine göre Dersim topraklarinda insan bırakmamışlar. Geriye ser sefil ve de üryan olanlar kalmis. İnsanlarla beraber evler yakılıp yıkılmış , bir kisim insan sürgüne gönderilmiş Göreceksin, kalanlar bir dagin gediginde canhıraş bir şekilde kurtla kuşla mücadele ederek ayakta kalmaya çalışacak. Bedeninde singü ve kurşun yarasi taşımayan kalmamış. Yasanan terteleden şimdi yer gök yasa bürünecek, gadra ugrayan insanlar, bir dilim ekmeğe muhtaç olacak bira. İnsanlar, aç kurt sürüsü gibi birbirini yiyecek hale gelecek!" dedi.
"Melanet firtinasi gibi geldiler, yakip yikip gittiler. Bize ait her ne varsa yok edip gectiler! Tanry, lanetli emellerine alet edip; "Allah Allah!" diyerek, zeytin dalini gövdesinden koparircasina, nice bedenle-ri serden ayirdilar!"
Reklam
"Geçmis deyip geme Albeg. Gecmis; topraklarinda canavarca bogazlanmis ve günesin altinda sismis, kör Yakup amcamdir. Fütursuzca öldürülmüs kiz-kizanmdir, karninda süngülenmis hamile kadinlarmizdir. Ve sen 'geçmisi unut' diyorsun bana, ben bu büyük acy nasil unutabilirim kirvem?"
528 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.