"çocuklarımız olsaydı, şimdi ne derdin onlara?" diye sordu kadın.
"Herşeyi düşün derdim. Bunu yapmayı istiyor muyum, deyin. Ne yaptığınızı önemi yok, yeterki onu yapmayi istiyor olun!"
Erkek çocukların hareketli makinelere olan merakını kamçıla... otomobillere, gemilere, uçaklara. Şimdi de bütün bu büyülü makinelerin en mükemmelerini bir yerde karşılarına çıkar: askerlikte. Her ülkenin silahlı kuvvetlerinde. Oto-sürücülerini milyonlarca dolarlık tanklara koy. Denizi sevenleri, nükleer kruvazörlerin komutanı yap. Uçmak isteyenlere tarihin en hızlı uçaklarını sun. Bu pırıl pırıl miğferi giyip siperliği yüzüne çekiyorsun, pilot kabininin yan tarafına boyayla kendi adını yazıyorsun.
Seni yönlendiriyorlar: Yeterince usta mısın? Yeterince sert misin? Sana iltifatlar yağdırıyorlar: Elit! Top Gün! Bayraklara sarıyorlar seni. Cebine kanat armalar takıyorlar, omuzlarına şeritler geçiriyorlar., söyleneni yaptın diye, kujlacılatın emirlerine uydun diye göğsüne kurdeleli madalyalar asıyorlar.
.... O resmin altında hiçbir zaman "eğer bu uçağı uçururken ölmezseniz, bu sefer de onunla öldürdüğünüz insanlara ilişkin kişisel sorumluluğumuzun verdeigi acı öldürür sizi" demezler
Eğitim kelimesinin (ingilizce education- e-ducare) öncülük etmek, gizli gücü açığa çıkarmak anlamına gelir
Eğitimin zıddı yönlendirmedir. Yönlendirme özel yeteneklerin geliştirilmesine önem vermez. İyi ya da kötünün çocuklar için büyükler tarafından düşünülüp saptanıldığı savı üzerine temellendirilmistir
Çok şeyi olan değil, çok veren zengindir. Bir şeyi yitirmekten korkan istifçi, ne kadar çok şeyi olursa olsun , ruhbilim.dilinde yoksul ve yoksun bir kişidir. Ancak kendinden bir şeyler verebilen kişi zengindir.