İnsan yaşadıkça, zorlaşıyor. Anları yakalamak. Gelip geçen kısacık anları. Geçmiş ya da geleceğin dışında bir şeyde yasayabilmek. Sahiden burada olmak.
Hissettiğim üzüntüden daha fazlasını hissetmek. Hissettiğim mutluluktan daha fazlasını hissetmek? Bu fikir cazip gelmekten çok korkutuyordu beni çünkü kocaman bir mutluluğa inanmıyordum.
Bir tünele girmiştim. Buradan çıkış yok diye düşündüm. Çığlık atmıyorsam bunları yaşayan ben değilim. Çığlık atarsam bu iş bitecek diye düşündüm. Belki çığlık atmazsam da bitecekti.
Dışarıda ağaçların henüz dökülmemiş sarı yaprakları rüzgarda titreşiyordu, özellikle de tepedekiler; kendi sonunu kendin belirleyememek, seni yerinden söküp atacak rüzgarın ne zaman geleceğini bilememek çok asap bozucu olmalıydı.