''anam ölmüş bugün. Belki de dün bilmiyorum.'' cümlesiyle başlıyor eser. Bu başlangıç cümlesi sizce de çok acayip ve ilgi çekici değil mi? Daha ilk cümleden okuyucu etkilemeyi başarıyor kitap.
Toplum normlarını hiçe sayan, tabuları yıkan, topluma yabancı isimsiz bir karakterdir mösyö Meursault. Bir simge değil, adı olmayan marjinal bir karakterdir. Adı yoktur ama karakterin hayat felsefesi sizi derin düşüncelere sevkeder, kendisini kolay kolay unutamazsınız. İşte bu kitap da Meursault karakterinin başından geçen hikayeyi anlatıyor.
Karakter o kadar vurdumduymaz ki bu durum başına büyük belalar açıyor. Heyy! Siz o'nu sakın tembel olduğu veya akılsız olduğu için vurdumduymaz sanmayın. Bilakis Hayatın acı gerçeklerini kavraya bilmiş olmasıyla bağlantılı bu durum.
Okurken Meursault'a çok kızdığınız ve hak verdiğiniz zamanlar oluyor. Bir insan annesi öldükten bir gün sonra nasıl ilişki yaşayabilir? İşte Meursault o kadar topluma aykırı bir insan ki, o bunu yapıyor. Durun durun! Bu duruma sinirlenip okumaktan vazgeçmeyin kitabı. Çünkü Meursault, kötü bir insan olduğu için yapmıyor bunu. ''Absürdizm'' düşüncesini benimsemiş bir insan o, o'na göre hayatta birçok şey anlamsız.
Sizi temin ederim ki, Görüp göreceğiniz en ilginç karakterlerden biridir kendisi. O'nu uzun yıllar unutamayacaksınız ve sizi derin düşüncelerle baş başa bırakacak. İşte bu harika karakterle tanışma fırsatını size Albert camus'nün, yabancı kitabı sunuyor. Herkese iyi okumalar.