Qumrîk

Qumrîk
@Cimen_dmr
"Olmayacak" tam bir vazgeçiş kelimesi," olmadı" emek yüklü...
İnsanın ait olmadığı bir çevrede yaşamasından fe­ci bir şey olamaz. Fyodor Dostoyevski
Reklam
Thomas Bernhard
İnsanlık, öyle görünüyor ki, aptalca diplomaları beklediği sürece çaba gösteriyor sadece, sonra da toplum içinde bunlarla övünüyor, elinde bu budala diplomalardan yeterince varsa kendini salıveriyor. çoğunlukla bu diplomaları ve unvanları elde etmek için yaşıyor, başka nedenle değil; bu diploma ve unvanlardan yeterli sayıda elde ettiğine ikna olduktan sonra bunların oluşturduğu yumuşak yatağına giriyor. öyle görünüyor ki başkaca bir yaşam amacı yok. öyle görünüyor ki kendine özgü, bağımsız bir yaşama ilgi duymuyor, bağımsız bir varoluşa; ilgisi yalnızca diplomalara ve unvanlara; insanlık yüzyıllardan bu yana bunların içinde boğulma tehlikesiyle karşı karşıya. bağımsız olmak ve kendi başına ayakta kalmak için zorlamıyor asla, kendi doğal gelişimini sağlamak için zorlamıyor; yalnızca diplomalara ve unvanlara koşuyor ve bu diplomalar ve unvanlar ellerine koşulsuz olarak verilecek olsa ölümü bile göze alırlar; işte çıplak ve bunaltıcı gerçek bu.Yaşamın kendisini böylesine küçük gördükleri için yalnızca diplomalar ve unvanlar var kafalarında, başkaca bir şey yok.
İnsanın Yedi Çağı
Bütün dünya bir sahnedir... Ve bütün erkekler ve kadınlar sadece birer oyuncu... Girerler ve çıkarlar. Bir kişi bir çok rolü birden oynar, Bu oyun insanın yedi çağıdır... İlk rol bebeklik çağıdır, Dadısının kollarında agucuk yaparken... sonra mızıkçı bir okul çocuğu... Çantası elinde, yüzünde sabahın parlaklığı Ayağını sürerek okula

Reader Follow Recommendations

See All
Vakit ne kıymetli. Ne geçen zamanın telafisi,ne de gelecek olan için bir garanti var. Bize ait olana herkesi dahil etme çabamız hep boşu boşuna.Oysa insanın içi keşfedilmeyi bekleyen bir diyar gibi....
İlk çağ ateşinde darmadağın edilmiş bir çift kanadın taşıyıcısı gibiyiz, yüzyıllardır sendeliyoruz...
Reklam
Halbuki acemilik. Efendimiz acemilik. Bir taş alacaksınız. Yontmaya başlayacaksınız. Şekillenmeye yüz tutmuşken atacaksınız elinizden. Bir başka taş, bir başka daha. Sonunda bir yığın yarım yamalak biçimler bırakacaksınız. Belki başkaları sever tamamlar. Ama her taşa sarılırken gücünüz, aşkınız, korkunuz yenidir, tazedir. Başaramamak endişesinin zevkiyle çalışacaksınız. Turgut Uyar
Çağımızın insanı gitgide rahatına daha düşkün olmaya başladı. Belki her çağda böyleydi. Ama bugünkü kadar mıydı bilemem? Bunda bilimin, endüstrinin büyük payı var. Herkes birbirinin örneği olmayı hiçbir çağda bu kadar istemedi. “Yeni Dünya”nın gerçekleşmesi yakın belki de. Birörnek giyimler, birörnek şarkılar, birörnek aşklar. Uçaklar, radyolar, sinemalar durmadan bizi birbirimize benzetmeye çabalıyorlar. Kişiliksiz bir yaşamayı, baş tacı ettik. Gönüllüyüz. Kişiliksiz bir çağın şiiri de ister istemez kişiliksiz olmak zorundadır. Bu kadar yenilenmiş bir çağın şiiri, şiirin kelimeleri ne kadar eski, bir düşündünüz mü? Hâlâ uçağı, hâlâ “Penicilin”i, hâlâ 70 katlı evleri, hâlâ hesap makinelerini, asfaltları, otoları şiire rahatça yerleştiremedik. Bunları kelime olarak düşünce/duygu hayatımıza getirdikleri değişmelerle hâlâ şiire getiremedik. Barlarda kadınlarla saygısızca sevişiyoruz, sokakta açık saçık gördüğümüz kadınları hayvanca istiyoruz, ama şiirde âşık olduk mu hâlâ ağlıyoruz. Bir de bir kenarda sessiz sedasız bir insanoğlu var. Uyamadığı, maddi manevi tüm imkânsızlıkları ile uyamadığı değişmenin farkında önünden iyice kavrayamadığı bir şeyler akıp gidiyor. Durmuş da eskiye hasret mi çekiyor. Hayır. Kendisi ile çekişiyor. Ağır aksak yaşamasının hesabını vermeye çalışıyor. Dünyadan bildik tanıdık şeyler yakalamaya çalışıyor kısacası. Mesele, bir şiir meselesi değildir. Yaşama meselesidir. Zaten ben hiçbir zaman şiiri hayattan ayrı düşünmedim. Hayatımızda olmayan mesele, şiirimizde de olamaz.
O kadar çok ki etrafta karanlık. Herkesin gecesi kendine yeter...
Var git artık... Acıyı aşındırma...
"Dilce susup bedence konuşulan bir çağda biliyorum kolay anlaşılmayacak kanatları kara fücur çiçekleri açmış olan dünyanın yanık yağda boğulan yapıların arasında delirmek hakkını elde bulundurmak."
Reklam
"İnsan, kelamı ile çiçek açtırır."🕊️
"... Uzun uzun susuyoruz sözün kıyılarında,hangi kapıyı aralasak bir uzaklık esiyor."
"Olanı gördüler,sebebini değil." Pascal
Ben dünyanın her tarafında çığlıkları duyulmayan ve açlıktan ölmek üzere olan çocuklar için konuşuyorum. Ben dünya üzerinde gidecek başka yerleri kalmadığı için ölmekten olan sayısız hayvan adına konuşuyorum. Ben şimdi gün ışığına çıkmaya korkuyorum çünkü ozonda delikler var.Havayı ciğerime çekerken korkuyorum çünkü içinde hangi kimyasallar var bilmiyorum. #ECO
Hayat sürem içinde ,sürüler halinde dolaşan vahşi hayvanları görebilmeyi düşlüyorum. Yabani kuşları ve kelebeklerle dolu yağmur ormanlarını... Fakat şimdi merak ediyorum bunlar benim çocuklarımın görebileceği zamana kadar bile dayanabilecekler mi?
93 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.