Büşra

224 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 5 days
Şehâdetin mübarek olsun Teğmenim..
Menderes'ten başlayıp Kuzey Irak'ta oruçluyken şehadetle taçlanan kısacık bir ömre nice güzellikler sığdıran güleç yüzlü Teğmenim Mehmet Kıvık.. Bir kitap ne kadar çok duyguya hitap ederse o kadar farklı hissiyatlar yaşadım. Yeri geldi güldüm, yeri geldi komandolarla bir ben de içlendim. Dağlarda geçirdikleri günler süresince onların yorgunluğunu ben de hissettim. Eğirdir'in meşhur çok maksatlı kulesinden iniş yaparken kalbimin ritmi askerlerle bir daha da arttı. Kurgu değil de gerçek bir biyografik roman okumanın hissiyatı bambaşkaymış. Hele ki bu romanın sahibi sevdiklerini vatan için geride bırakan, üniformasıyla evlenen bir yiğidin romanıysa.. Senden örnek alacağımız çok şey var komutanım. Ruhun şâd, makamın âli olsun. Gökyüzüne, yıldızlara her baktığımda seni hatırlayacağım artık.. Senin yolundan gitmek bana da nasip olsun. Al bayrak için şehâdete "Eren"lerden olmak duasıyla.. Unutmadan, şehit olsanız da unutulmayacaksınız komutanım, bu yalan değil. Kitabı yazan Samed Poyraz'dan Allah razı olsun. Bu dünyada bizim gibi vatan sevdalıları oldukça bizler sizleri hep yâd edeceğiz. Unutanın kanı kurusun! Ne diyordu Atsız Ata: Sızlasa da gönüller düşenlerin yasından, koşar adım gitmeli onların arkasından.
Oysa Ben Tüm Gökyüzüydüm
Oysa Ben Tüm GökyüzüydümSamed Poyraz · Pelikan Yayınları · 2021121 okunma
Reklam
296 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 3 days
Her şey çok güzel giderken bir anda Derya ve annesinin apar topar Londra'ya gitmesiyle başlıyor bu çarpıcı hikâye.. Derya'nın babasını bulmak için Urla'ya gidişiyle her şey yoluna girecekken, iğrenç gerçekleri bir anda öğrenmesi, annesinin de bu arada ölümcül virüse yakalanması.. Daha fazla detay vermemeliyim, kitabı okumanızı tavsiye ederim :) Benim için çok akıcı bir kitaptı, konu olarak da ilginç. Bazı yerlerinde Livaneli'nin Kardeşimin Hikâyesi romanındaki gibi çok şaşırdığım bölümleri oldu. Eser başarılı ancak bir de yazarlar şu güzelim romanların içine siyaset katmasalar, görüş ayrılığını belirtmeseler çok daha güzel olacak..
Dönüş
DönüşAyşe Kulin · Remzi Kitabevi · 20137.1k okunma
132 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 1 hours
Bunu okuyan arkadaşım hiç durma ve hemen BKM'ye girerek siparişini ver. Eminim sen de benim gibi tek solukta okuyacaksın ve kitabı aldığına asla pişman olmayacaksın :) Öncelikle canım arkadaşım, lise son sınıfta tanışıp bugünlere arkadaşlığımı sürdürdüğüm Semoşum ilk kitabın hayırlı olsun. İnşallah çok çok okunmaların olsun, kitabın binler ve milyonlarca satsın. Ki az önce bitirdim çok yüksek satışı hak edecek bir kitap olmuş. Bugünlere geldiğin için seni gönülden tebrik ediyorum ve seninle gurur duyuyorum. Lisedeyken sana minik yazar derdim daha o günlerden kendini belli etmişsin 💫 📚Sema ve Murat'ın hayat hikayesi.. Uzun zamandır kitap okurken gözyaşı dökmemiştim fakat bu kitap beni ciddi manada etkiledi. Başlarda bilhassa Murat'ın hayat hikayesini okurken gözyaşlarımı tutamadım, Sema'nın hikayesine geçtiğimde de bu hüzün devam etti. Evet başlarda acıklı bir hikaye okudum, okurken kendimi öyle bir kaptırdım ki hikayeye adeta ben de canlı tanık oldum. Ama hep hüzünlü gidecek değildi ya.. Okurken solan yüzüm Sema ile Murat'ın tanışmasına gelince yüzümde güller açtı 🦋🌸 Aşk hikayelerine bütün okurlar gibi ben de tanık oldum :) Tek kelimeyle harikaydı. Sonu mutlu biten kitaplara bayılırım :)
Yeniden Doğmak Hayata
Yeniden Doğmak HayataSema Oğuz Bey · İkinci Adam Yayınları · 202110 okunma

Reader Follow Recommendations

See All
325 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 3 days
Livaneli'nin Son Ada kitabından sonra okuduğum ikinci romanı hatta şaheseri oldu diyebilirim ki Son Ada bunun yanında çerez kalır. Kitaba bayıldımm, cidden muazzam bir kurgu. Adeta hikaye içinde hikaye anlatılmış. Her bir bölümü hayretler içerisinde okudum, kitap aldı başını gitti. Bugüne kadar neden okumamışım dediğim bir kitap oldu. Hele kitabın sonu beni şoklara uğrattı eminim hiçbir okur böyle bir son tahmin edemezdi. Bu yüzden Livaneli ortaya efsane bir roman çıkarmış diyorum daha nasıl anlatabilirim, önerebilirim bu kitabı size :) Kitaba dair içerik paylaşmak istemiyorum. Hatta şimdi defterime kısaca bir sayfalık özet geçtim ama burda anlatmak istemiyorum. Çünkü ben de hiç araştırmadan birden aldım ve okudum bu kitabı. Kitaptan en beğendiğim alıntı ise şu oldu: Çünkü insan hiçbir umut beslemediği zaman durumu kabullenebiliyor ama kapkara bulutlar arasından iğne ucu kadar kendini gösteren bir güneş ışını belirince bütün dünyası o ışığa bağlı oluyor. Eğer bu kitap elinizde mevcutsa, sakın bekletmeyin derim. Yok böyle bir kitap. Okuyun, okutturun o kadar :) Bu arada Serenad'ı da okuyacağım günü iple çekiyorum, ama biraz bekleyelim şimdilik nasılsa Livaneli'yi yüksek dozda almış bulunmaktayım. İliklerime kadar işledi bu kitap :)
Kardeşimin Hikayesi
Kardeşimin HikayesiZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2019105.9k okunma
112 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 1 hours
Kitaplığımı temizlerken kıyıda köşede bulduğum, ilkokuldan kalma en güzel kitabım olsa gerek. Görünce çok mutlu olmakla birlikte yıllar sonra okumak nasıl bir tat verecek dedim ve başladım okumaya :) Her şey Alice'nin ablasıyla birlikte nehir kıyısında otururken önlerinden beyaz bir tavşan geçmesiyle başlamıştı. Ama bu tavşan normal bir tavşan değildi konuşuyordu. Ablası kitaba dalmışken Alice tavşanın peşinden koştu ve onunla birlikte bir deliğe atladı. İşte bütün macerası böyle başlamıştı. Bir sürü konuşan hayvanlar, iskambil kağıtlarından kral ve kraliçe, Alice'nin büyüyüp küçülmesine yardımcı olan iksirler, mantarlar.. Alice'nin o masal dünyasında bile bir türlü mutluluğu bulamaması.. Kah ağlaması, kah gülmesi kah bilmiş hayvanların iğneleyici lafları.. Her şeye rağmen Alice tekrar dünyaya geri dönebilecek mi merakı?? Çok ama çok eğlenceli bir masaldı. Yıllar sonra ağır edebiyat kitaplarından sıyrılıp çocuk klasiklerinden birini okumak bana çok iyi geldi. Genç yaşlı, çoluk çocuk fark etmez bu kitap da tıpkı Küçük Prens gibi her yaşa hitap ediyor. Kısa bir macera dünyasına kapı aralamak isteyenlere tavsiyemdir :)
Alice Harikalar Diyarında
Alice Harikalar DiyarındaLewis Carroll · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202122.6k okunma
Reklam
79 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 1 hours
Bir çırpıda biten bir öykü. Bu kitaba ikinci kez şans verdim. Geçen sene de okumaya başlayıp yarım bırakmıştım. Konusu saçma geldi desem Gogol'un Palto-Burun kitabını da okumuş ve çok sevmiştim ama niyeyse bu kitabı o kadar sevemedim yine de güzeldi ama büyük bir zevkle okudum diyemem. Sadece Gregor'un dışlanışına üzüldüğüm ve sonunun nasıl biteceğini merak ettiğim için bu kez bitirmeye karar verdim. Dönüşümden önceki hayatında sürekli çalışarak ailesine maddi destekte bulunan Gregor sevilip, değer veriliyordu çünkü onların işine yarıyordu. Böceğe dönüştükten sonra ise artık evde Gregor'u istemiyorlar, yüzüne dahi bakmıyorlar. Hatta evden atma fikrine karar veriyorlardı ki Gregor bir sabah son nefesini verene kadar.. Kitabı bitirdikten sonra asıl vermek istediği mesajı düşününce bu benim için çok etkileyici oldu. Şöyle ki farklı olan toplum tarafından dışlanır, hayatta kalmak için toplumsal kalıpları aşmaması gerektiğini öğrenir. Kimin, ne kadar işine yarıyorsan o kadar sevilirsin bu hayatta. İşte bu kadar. 80 sayfalık bir kitap, herkes bitirebilir ama mühim olan vermek istediği mesajı anlayabilmek. Açıkçası sonunda Gregor'a çok üzüldüm sanki bu dünyaya hiç gelmemiş gibi ailesi nasıl da bir çırpıda unutuverdi Gregor Samsa'yı.. Şunu da ekleyeceğim: Kitabı bitirdikten birkaç dakika sonra yerde bir böcek gördüm ve dedim ki bu kadar mı güzel bir denk geliş olur :) Ve ilk kez bir böceğe tiksinmeden böyle gülümseyerek baktım. Sanki o Gregor Samsa ve hayata yeniden gelmiş gibi ama bu kez sıfırdan böcek olarak doğmuşçasına 🕷
Dönüşüm
DönüşümFranz Kafka · Vaveyla Yayıncılık · 2019224.2k okunma
279 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 3 days
Spoiler İçerir!
Hanne yazarın Kara Güneş eserinden sonra okuduğum ikinci romanıydı. Kitabın yaklaşık ilk elli sayfasında kitaba bir türlü ısınamadım, odaklanma problemi yaşadım. Nedeni ise bana göre ilk sayfalarda Hanne'nin kimliğini, özünü arayışı.. Yazar kimlik arayışını bana kalırsa gereksiz açıklamalarla uzatmış fakat tam konuya giriş yaptıktan sonra ise kitap bir o kadar sardı, elimden düşürmeden iki günde bitirdim. Kitabı bitirdikten sonra öğrendim ki konusu gerçek hayat hikayesinden esinlenerek yazılmış. Bunu okuyunca daha bir üzüldüm. Hanne, evlatlık edinilmiş ve Almanya'da yaşayan bir çifte verilmiş. Kardeşi Ömer ve annesi tarafından çok şanslıdır fakat babası tam bir facia. Alkolik, sürekli şiddet uygulayan, evlatlarına bir gram sevgi göstermeyen bir baba. Hanne'nin evlilik hayatı kendi özünü arayışıyla içten içe biter, tam boşanacakken yaşanan intihar olayı, kardeşi Ömer'in yıllar sonra bir itirafta bulunması Hanne'yi iyice yıkar. Ama karşısına çok büyük bir destekçi olarak yıllar sonra lise arkadaşı Süleyman çıkar. Hanne'nin kimlik arayışında yardımcı olur. Tıpkı Hanne'nin annesi gibi Mesnevi'yi okumuştur ve ona doğru yolu gösterir, aydınlatır. Yani Süleyman Hanne'yi bulunduğu karanlık kuyudan çıkartır. Şahsen ben annesinin ölümünden sonra en çok Süleyman'la karşılaşmasına sevindim. Onu doğru yola çekecek tek insan. Yazar keşke sonunu biraz daha uzatsaymış sanki yarım kalmış gibi, sanırım hikayeyi tamamlamak da okuyuculara düşüyor :) Kitapta verilen Mesnevi'den örnekler beni de kitabı okumaya bir hayli teşvik etti diyebilirim. En kısa sürede okumak, anlamak ve uygulayabilmek dileğiyle..
Hanne
HanneBahadır Yenişehirlioğlu · Timaş Yayınları · 20201,367 okunma
131 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 33 hours
Kitabın önsözünü okumaya başladığımda oku oku bitmeyen bir önsöz olduğunu gördüm ve bugüne kadar ilk kez bu kadar uzun bir önsöz ile karşılaştım. Baştan sıkıcı geldi ama okuduktan sonra tüm açıklamaların yerli yerinde olduğunu, tepkilerin en güzel şekilde verildiğini gördüm hatta az bile desek yeri var! Tabi oradaki örnekleri yine midem bulanarak okudum. Bir mahkumun giyatin sehpasında bıçağın ilk dört deneyimde tam kesmemesi, resmen kafasının yarı kopuk bir şekilde can çekişmesi ve sonunda celladın yardımcısının gelip daha fazla can çekişmesin diye elleriyle boğazını kesmesi.. Aklımdan uzunca bir süre çıkmayacak çünkü gerçekten yaşanmış bir olay! Konusuna gelecek olursak ilk kez böyle yüzümü buruşturarak, sanki olaylar gözümün önünde yaşanıyormuş gibi ellerimle gözlerimi kapatarak okudum. Giyotin sehpasına çıkan bir idam mahkumunu halk nasıl böyle bir coşkuyla karşılar, idam edilmesi için can atar bilmiyorum! Ya da ben de çok merhametliyim, sanırım yaşadığımız çağda idam olmadığı için bu denli duygusal yaklaşıyorum olaya.. O idam günü gelsin hiç istemedim. Tabii bunda giyotin sehpasını internetten araştırıp görsellerini görmüş olmamın da çok büyük etkisi oldu. Kitapta benim için en büyük etkiyi bırakan kısmı ise şu oldu: Kızının ziyaretine getirilmesi ve babasını tanıyamayıp "Bayım" demesi.. Son anında babacığım deyip sarılmasını beklerken, idam cezası almasından sonra bir de bu olayın yaşanmasıyla artık son saatlerin de bir önemi kalmamıştı.. Ardından söyledikleri: -Artık gelip beni götürebilirler, hiçbir şey umurumda değil; yüreğimdeki son tel de koptu. Bana yapacaklarına hazırım.
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü
Bir İdam Mahkûmunun Son GünüVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023121.5k okunma