Alevler içindeki kız Katniss; titreşen alevlerini, mücevherlerle bezenmiş elbiselerini, yumuşak mum ışığının tonlarındaki kostümlerini geride bırakmıştı. Alevler içindeki kız, artık alevlerin kendisi kadar ölümcüldü.
"Gitmek istiyorum, burada isyancılara hiçbir yardımım dokunmaz."
"Peki ya ölürsen?"
"Ölürsem bunu kaydettiğinizden emin olun, yeter. En azından o görüntüleri kullanırsınız."
"Başkan Snow bize mesaj gönderdiğini mi söylüyor? Benim de ona bir mesajım var. Bize işkence edebilirsiniz. Bizi bombalayabilirsiniz. Mıntıkalarımızı yerle bir edebilirsiniz. Ama bunu görüyor musunuz?"
"Alevler büyüyor! Biz yanarsak, siz de bizimle yanacaksınız!"
"Geliyor musun,
Geliyor musun o ağaca,
Ölü adamın, kaçması için haykırdığı aşık olduğu kadına,
Tuhaf şeyler oldu orada,
Daha tuhaf olmazdı aslında,
Seninle gece yarısı buluşsaydık o darağacında."
Gale'e bir insanı öldürdükten sonra hissedilenler hakkında ne söyleyebileceğimi bilmiyordum. Öldürdüğüm insanların beni asla terk etmediğini ona nasıl anlatabilirdim?
Karmaşık ses cümbüşünün arasında Zedy'nin gürültülü esnemesini duyduğum anda beni ilk başta uyandıran şeyin bu olduğunu anladım. Çocuğun esnemesi bir savaş borusundan farksızdı.
Ne süs köpeğiydim, ne bez bebek, ne de hayvan.
Ben sağ kalandım ve güçlüydüm.
Bir daha asla zayıf ve çaresiz olmayacaktım. Kimse beni kırmayacak, kıramayacaktı. Evcilleştiremeyecekti.