Hilal Özdemir

Hilal Özdemir
@CokFuzuli
Sıkı Okur
Bume'ye gelince, o, engin düşüncelere dalmış, güvertede geziniyor. Sessiz, dalgın, dudaklarının köşesinde o gülümseme olmayan gülümseme. Çenesindeki tüy tüy sakallar hala çok seyrek oysa küçük kardeşi üç yıldır tıraş oluyor. Belki de kadın­lara yeterince bakmıyor. Hiçbir şeye bakmıyor zaten, ne insanlara ne atlara ne de güzel giysilere. Aklı fikri kitapların tenin­de.
Sayfa 150 - YKY, 56. Baskı, Çev. Samih Rifat
Reklam
O zaman davetsiz bir konuktu yolculukta, şimdiyse yolculuğun pusulası oldu. Aşk her zaman davetsiz bir konuktur. Rastlantı ete kemiğe bürünür, tutku bü­ kemediği eli öper.
Sayfa 149 - YKY, 56. Baskı, Çev. Samih Rifat
Ne kötü bir zamandayız ki kaçmaktan başka çaresi yok suçsuzun!
Sayfa 140 - YKY, 56. Baskı, Çev. Samih Rifat

Reader Follow Recommendations

See All
Gerek Eflak'ta gerekse Viyana'da birçok insan, be­nim hâlâ komplolar hazırladığımı ve kitaplarımın bir şaşırtma­ca olduğunu sanıyor. Oysa bu deriden yaratıklar, gece gündüz kafamı meşgul ediyor. Bir kitabın varlığını keşfetmek, bir ülke­den öbürüne izini sürmek, sonunda kuşatmak, almak, ona sa­hip olmak, sırlarını itiraf ettirmek üzere onunla yalnız kalmak, sonra da evimde ona layık bir yer bulmak, işte benim tüm sa­vaşlarım, fetihlerim. Ve hiçbir şey, şu çalışma odasında bu işten anlayan kişilerle söyleşmekten daha büyük bir keyif veremez bana.
Sayfa 120 - YKY, 56. Baskı, Çev. Samih Rifat
.. doğru­yu söylemek gerekirse, insanı özgür bırakan sahte bir belgeye, boyunduruk altına alan gerçek bir belgeden daha çok saygı göstermeye yatkınım ben.
Sayfa 116 - YKY, 56. Baskı, Çev. Samih Rifat
Reklam
Soyduğu kadını giydirmek, sarıldığına güzel kokular sürmek erkeğe düşen bir görevdir. Adımlarına katılan o kırılgan adımı, hayatı pahasına korumak nasıl göreviyse. Sevdalı bir delikanlı gibi konuşmaya başladım şimdi de.
Sayfa 113 - YKY, 56. Baskı, Çev. Samih Rifat
"Allah, 'el-ilah'ın hecelerinin kaynaşmış biçimidir ve yal­nızca 'Tanrı' anlamına gelir. Bir ad değil bir belirtmedir. Tıpkı 'sultan' der gibi. Ama sultanın da bir adı vardır: Mehmed, Mu­rad, İbrahim ya da Osman. Tıpkı Kutsal Baba dediğimiz ama özel bir adı da olan papa gibi." "Çünkü papalar ve sultanlar ölürler" dedim ona, "ve yerle­rini başkaları alır. Ölmeselerdi ve hep aynı kalsalardı, onları bir adla ve bir sayıyla belirtmeye gerek kalmazdı; 'Papa' ya da 'Sultan' demek yeterdi..." "Haksız değilsin. Mademki Tanrı ölmüyor ve hiçbir za­man yerine bir başkası geçmiyor, onu başka türlü adlandırma­mıza gerek yok. Ama bu, onun başka bir adı, saklı bir adı olma­dığı anlamına gelmez.
Sayfa 103 - YKY, 56. Baskı, Çev. Samih Rifat
"Bir Hristiyan için Yaradan'a seslenmenin tek yolu duadır. Alçak gönüllü ve boyun eğmiş görünürüz; yakınmalarımız ve beklentilerimiz varsa ona söyleriz ve 'amin'le bitiririz. Tersine, kibirli insan, Tanrı'nın istemini saptırma ya da değiştirme ola­nağını vereceğini sandığı formülleri arar büyücü kitaplarında ve bu zavallı ölümlüler, Tanrı'yı, dümenini isteklerine göre çe­virebilecekleri bir gemi gibi hayal ederler. Tanrı bir gemi değil­ dir, gemilerin efendisidir o; denizlerin, sakin göğün ve fırtına­ların efendisi. Büyücülerin formülleriyle yönlendirilemez, ne sözcüklere ne sayılara hapsedilebilir; ele avuca sığmayan ve önceden bilinemeyendir o. Onu yönlendirme savında olanın vay haline!"
Sayfa 101 - YKY, 56. Baskı, Çev. Samih Rifat
Kaç kez gördüm, onlara bakan gözlerimizi unutup, bir öpücük kondurmak için elini dudakla­rına götürdüğünü, onun oturması için bir sandalyeyi yaklaştır­dığını ya da elini tatlılıkla saçlarının, alnının üstünden geçirdi­ğini. Dünyanın tüm karı kocaları ve tüm sevgililer kıskanırdı bu ikisini görselerdi.
Sayfa 100 - YKY, 56. Baskı, Çev. Samih Rifat
Aşk, arzuyla olduğu kadar sabırla da beslenir.
Sayfa 93 - YKY, 56. Baskı, Çev. Samih Rifat
Reklam
.. karı koca görünümünde bir yatakta buluştuğumuz o menzilden bu yana, -duyuların önüne geçilmez mantığıyla- bir gün ar­zuyu tutku biçiminde allayıp pullayıp işi sonuna dek götürü­rüm diyordum kendi kendime; gün doğunca yaptığıma piş­man olmaya da razı olabilirdim. Ama şimdi Marta'nın, görü­nüşte olduğundan çok daha fazla gerçekte karım olduğunu söylüyorum kendi kendime ve onunla birleşeceğim gün, ne oyun ne sarhoşluk ne de duyuların taşkınlığından olacak bu; en coşkulu ve en haklı eylem olacak.
Sayfa 93 - YKY, 56. Baskı, Çev. Samih Rifat
Gözyaşıyla öden­miş bedel, tuzlu suyla geri verilmez.
Sayfa 92 - YKY, 56. Baskı, Çev. Samih Rifat
Listana, Cübeyl'deki insanların dilinde İstanbul'un o sayı­sız adlarından biriydi: Tıpkı İslambol, Bizans, Dersaadet, Kostantiniyye gibi..
Sayfa 91 - YKY, 56. Baskı, Çev. Samih Rifat
Bunca kırılgan bir topraktan yoğrulmuş olmak ne kadar acı veriyor bana!
Sayfa 89 - YKY, 56. Baskı, Çev. Samih Rifat
"Kim bu Heth'in oğulları?" diye sordu.. Habib. "Kutsal Kitap'ta genellikle Hititlere verilen ad bu. Ama bu­rada önemli olan Heth sözcüğünün anlamı değil, sayısal değe­ri; İbranicede tam 408 sayısını veriyor bu değer." Sayısal değer! Her duyduğumda, nasıl da sinirlendiriyor beni bu kavram! Sözcüklerin anlamlarını anlamak yerine çağ­daşlarım, harflerin değerlerini hesaplıyorlar; işlerine geldiği gi­bi topluyor, çıkarıyor, bölüyor, çarpıyor ve her zaman onları şa­şırtacak, onlara güven verecek ya da yüreklerini korkuyla dol­duracak sayıya ulaşıyorlar sonunda. Ve böylece insanların dü­şüncesi iplik iplik dağılıyor, akılları cılızlaşıyor ve kör inançlar içinde eriyip gidiyor!
Sayfa 83 - YKY, 56. Baskı, Çev. Samih Rifat
3,830 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.