Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Aren

Hiçliğin Varlığı "Yok olmadan var olmanın yolu yok..."
Reklam
Sevdiğim kalembazlardan Milan Kundera, nostaljinin matah bir şey olmadığını anlatırken, kelimenin kökenini hatırlatır. Nostalji kavramının çekirdeği olan "nostos", eski Yunanca "dönüş" anlamına gelir. "Algos" ise "hüzün" demektir. Dolayısıyla der Kundera, "nostalji, geri dönme arzusundan kaynaklanan ve karşılık bulamayan bir hüzün hatta acı çekme halidir."
Mark Twain'in sevdiğim bir sözü var. Diyor ki: "Ben 14 yaşımdayken babamın cahil olduğunu zannederdim. Dayanamazdım yakınında durmaya. 21 yaşıma basınca bir de baktım peder ne çok şey biliyor, ne çok şey öğrenmiş yedi senede!" Önyargılarıyla dalga geçer yazar. Babası değildir zira değişen, kendisidir. Kendi bakış açısı. İnsanın nefsiyle dalga geçebilmesi bir meziyettir. Lakin ifrada kaçarsak, meziyet olur eziyet.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Daha dün arkadaş olanlar bir bakıyorum rakip kesilmiş. Üstelik senden de taraf olmanı, öteki kızlarla arkadaşlık etmeni istiyorlar. Bu karmaşaya ayak uyduramıyorum. Hem kızlar koleksiyoncu. Sürekli anı ve duygu biriktiriyor, sonra bunları hiç beklemediğin anda zihinsel çekmecelerinden çıkartıyorlar.
152 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Şerefe
ŞerefeAydın Boysan
8.2/10 · 86 okunma
Reklam
Hitler Paris'e gelerek bir zafer nutku vermişti: "Almanya'nın bin yıllık geleceği kurtarılmış bulunuyor..." diye. Tam beş yıl sonra Almanya, Müttefik ordular tarafından ezildi. Hitler kendini öldürdü. İşte tam o günlerde hala aklı çalışan Almanlardan biri, Münihli bir demci, "Yahu! Bin yıl amma da çabuk geçti ha!" diye, o savaş tarihinin en parlak özetlerinden birini yapmıştı.
Sinema ünlüsü Fellini de diyor ki; "Evlilikte senaryo ve reji erkekten kaynaklanır. Diyaloglar ve ses düzeni ise hanımlardan..."
S. Eyüpoğlu, derviş denen kişiyi şöyle anlatır: "Hiçbir sınır dinlemeden; kuralları, kalıpları, korkuları yenerek, yoluna gider: Hiçbir yerde durmaz, hiçbir yerde kalmaz, bir çamura batar bir tertemiz olur; bir ağlar bir güler; ama hep yürür ve bilgisini geliştirir."
Ünlü ressamımız Çallı İbrahim Bey içkiyi, vücudu ve kafasıyla en iyi yüreğine ve düşünme gücüne sindiren kişilerimizden biriydi. Onun sofrada kadeh kaldırışlarından birinde söylemiş olduklarını anımsıyorum, diyordu ki: "Şerefini korumak herkesin kendi görevi... Ama sağlığı korumak herkesin kendi elinde değil... Onun için şerefe değil, sağlığa diyerek içmeli!"
Mizahın amacı, bedene keyif vermek değil, ruha ve akla huzur vermektir.
Reklam
Demek istiyorum ki, şairler için sarhoşluk ya da zihinsel olarak bir başka havaya giriş, ille de yalnız kadehte aranmaz. Elbet içilecekse, şiirden de, insan erdemlerinden de, yalnız insanlara mahsus o ruhsal yücelmelerin tümünden de kopulamaz. Çok kısa özetleyelim: Rakı, vücutla değil, ruhla içilecektir.
Şöyle bir cümleye denk geldim; "Mânâsız çatık kaş bile kul hakkıdır." diyor, Ne ince bir detay, ne hassas bir terazi...
Ne buyurmuş Hazret-i Pir Şemseddin-i Sivasi: "Hakk'a makbul olmak ister, halka menfur olmadan."
Aren

Aren

, 2020 okuma hedefini ekledi.
2020 OKUMA HEDEFİ
69/30 kitap - %230 tamamlandı
69 kitap okudu
30 kitap
16,9bin sayfa
2 inceleme
142 alıntı
Aren

Aren

, 1000Kitap'a katıldı.
Geri164
975 öğeden 961 ile 975 arasındakiler gösteriliyor.