Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nilay Yamanel

Papazın siyah peçesi
Onu dinleyenler birbirlerinden korkarak birbirlerinin yüzüne bakmaktan kaçınırken, Peder Hooper sırtüstü yatağına yığıldı, bu peçeli ölünün dudaklarında belli belirsiz bir gülümseyiş kaldı. Peçesini çıkarmadan tabutuna koydular ve peçeli ölüsünü toprağa verdiler. O mezarın üstünde yıllar boyunca otlar boy attı ve soldu, mezar taşını yosun bürüdü ve Bay Hooperımızın yüzü toprak oldu; ama bu yüzün o Siyah Peçe'nin ardında çürüdüğü düşüncesi hâlâ korku salar yüreklere!
Sayfa 33 - Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Toplumsal evrim insanı çileden çıkaracak şekilde yavaş yürüyor, değil mi yavrum?
Kültür YayınlarıKitabı okudu
..çünkü sahip olunan her şey gelip geçiciydi ama sahip olmadıklarımızın sonu yoktu.
Sayfa 14 - Venedik YayınlarıKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İsa'nın usta sözcüleri sizin demin dediğiniz gibi yanlamasına bir yol tuttular; insanların, kötü alışkanlıklarını Hristiyanlığa göre değiştirmekten kaçındıklarını görünce, İncil'i insanların kötü alışkanlıklarına göre eğip büktüler. Bu usta işi manevra nereye götürdü onları? İnsanların kötülükleri, bu kez vicdanlarına uydurarak yapabilmelerini sağlamış oldular.
Sayfa 51 - Olympia YayınlarıKitabı okudu
"... o kum fırtınası bittiğinde, nasıl olup da onun içinden geçebildiğini, nasıl hayatta kalabildiğini anlamayacaksın. Hayır, o fırtına gerçekten bitti mi bunun bile farkına varamayacaksın. Yalnız, tek şeyden emin olacaksın. O fırtınanın içinden geçtikten sonra, fırtınanın içine ayak attığındaki kişi olmayacaksın artık, aynı kişi olmayacaksın. Evet, işte kum fırtınasının anlamı bu." -Haruki Murakami, Sahilde Kafka
Sayfa 72 - Domingo YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Senin yanlışın ne, biliyor musun, bütün bunları iyileştirilemez, değiştirilemez olarak görüyorsun. Proletaryanın yönetimi devralmasından önce bütün bunların olması kaçınılmaz." "Ah, sosyalizm! Bana sosyalizmden söz etme." "Marx'ı okumalısın, Gordon, gerçekten okumalısın. Ancak o zaman bunun sadece bir geçiş dönemi olduğunu anlayacaksın. Sonsuza dek böyle gidemez." "Gidemez mi diyorsun? Bana öyle geliyor ki, böyle gelmiş, böyle gidecek. "Şu anda kötü bir anı yaşıyoruz. Yeniden doğabilmek için ölmemiz gerek; ne demek istediğimi anladın umarım." "Ölmesine pekâlâ ölüyoruz da, yeniden doğma işaretlerini göremiyorum ben."
Sayfa 107 - Can YayınlarıKitabı okudu
Zaman her şeyin ilacıdır. Göremesek de tünelin sonunda ışık vardır. Her gecenin bir sabahı vardır. Ve kelimeler bazen, bizi özgürleştirir.
Sayfa 3 - DomingoKitabı okudu
Mutlu değilsin, çünkü sende olmayana kavuşmak için didinir durursun.
Sayfa 56 - Kültür YayınlarıKitabı okudu
Beni küçümsemiş olanlar bağımsızlığımı tanıyacaklar. Oysa varlığımdaki anlaşılmaz kural, bağımsızlığı ve güçlülüğü yetersiz kılacak; her zaman özel yaşantıların gizliliğine açılan perdeleri çekeceğim, yalnızlıkta fısıldanan sözcükleri isteyeceğim. Bu yüzden gideceğim, kuşkulu, ama sevinçli; katlanılmaz acıyı içimde duyarak; yine de çekilen bütün bu acılardan sonra kazanmak için, kesinlikle de sonunda tutkumu bulmak için atıldığım serüvenler yüzünden gideceğim sanıyorum.
Sayfa 50 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
İnsanlardan uzaklaşırken arkana bakıp da onları yavaş yavaş gözden kaybolan birer leke olarak gördüğünde kapıldığın o duygu nedir? ---Fazlasıyla büyük olan dünyanın bizi içine yuvarlamasıdır, vedadır bu. Ne ki gökyüzünün altında bizi bekleyen bir sonraki çılgın serüvene doğru uzanırız yine.
Sayfa 181 - Siren YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Önemli olan, Zezé, hayatın güzel olduğunu ve yüreğimizde ısıttığımız bütün bu güzellikleri artırmak için, onların Tanrı tarafından bize verildiğini keşfetmen."
Sayfa 70 - Can YayınlarıKitabı okudu
İnsanlar yaşlanıyordu, bunun ayrıcalığı yoktu ama yaşlanan insanların bir kısmı olgunlaşmış olarak, bir kısmı ise olgunlaşmadan ölüyordu. Bunun püf noktası ise bir insanın “Nasıl görünüyorum?” sorusundan, “Nasıl görüyorum?” aşamasına geçmesiydi.
Doğan KitapKitabı okudu
Geçmişten ders çıkarmak hiç benlik değildi ama bazen canın o kadar acıyordu ki, aynı acıyı bir kez daha yaşamamak için kendini sandalyelere çivileyebilir, kapıları kilitleyip anahtarları yutabilirdin.
Sessizlik bunaltıyordu beni. Sessizliğin sessizliği değildi bu. Benim kendi sessizliğimdi.
Kırmızı KediKitabı okudu
Çağları aşan bir kararın bir tek takvime, bir tek saate, çoğu kez de yalnızca bir tek dakikaya sıkıştırıldığı trajik ve yazgıyı belirleyici anlara, bireylerin yaşamında ve tarihin akışı içinde çok ender rastlanır. Ben böyle anları İnsanlığın Yıldızının Parladığı Anlar diye adlandırdım; çünkü onlar, tıpkı yıldızlar gibi, hiç değişmeden geçmişin karanlığına ışık tutmaktadırlar. Olayları anlatırken, gerçekleri değiştirmedim, kendi katkılarımla renklendirip zenginleştirmedim. Çünkü tarih, kusursuzluğa ulaştığı böylesine eşsiz anlarda, kendisine yardım için uzanan ellere gereksinim duymaz.”
Can YayınlarıKitabı okudu
104 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.