Cezmi Yazı
@Cyyazi
Anadolu Üniversitesi
Özel Eğitim Öğretmeni
Öğrenci
Lisans
Eskişehir
Bitlis, 10 Aralık
46 okur puanı
Ekim 2017 tarihinde katıldı
Bu gece yine uyuyamadım
Senli şiirler de yazamadım
Yanlizligima dayandım
Sensizlik örtündü üstüme
Cezmi Yazı
Okur Takip Önerileri
Cezmi Yazı tekrar paylaştı.
Sen artık sen değilsin beyim dedi. Küllerin savruluyor çöllere. Göz yaşların ıslatmaya yetmiyor kuruyan kalpleri. Bir fidan dahi yetişmez artık bu sevdalarda. beyim dedi. Beyim suyumuza ket vurdular toprağımız kurudu. Sevdalarimiza ket vurdular cigerimiz kurudu. İki damla aşk yetmez bu sevdalara. İki göz pinarin ile ancak serap yaratabilirsin dedi. Beyim biz köylüyüz bize suda haram sevda da. Beyim yanlış anlamayın ama yanlız bırakıldık. Hain vurdu prangalari. Sürgüler artık beynimizde. Biz köylüyüz beyim. Toprağımız küçük aşkımız büyük olurdu. Ama artık devran iplerini sardı boynumuza. Artık topraklarımız büyük şehrimiz büyük sevdamız küçük beyim. Yeter beyim boşuna figan etme.
Cezmi Yazı tekrar paylaştı.
Ters lale ağlayan gül yada ağlayan gelin adıyla çokça bilinir bu çiçek mezopotamya kırsalında. Çiçeğin büyüleyici ters açan çiçeği vardır. Ama onu asıl büyüleyici yapan hikayesidir. Her ismine bir hikaye sığdırmış bir çiçektir. Ben size ters lale ismini almasını anlatacağım. İlk baharın gelişiyle sarp kayalıklarda açan bu çiçek ters açmasının sebebi boynunu bükmesidir. Daha önce bu çiçek Mezopotamya nin sert kayalıklarında kışın sert soğuğundan hemen sonra kışa inat başı dik bir şekilde yeşerir imiş. Öyle ki kış biter bitmez henüz dağların tepesi beyaz kefenle örtülü iken o açarmış. Yıllar yılı kovalamış ve mezopotamya da insanlar çoğalmış ve insanlar çoğaldıkça savaşlar ve katliamlar da çoğalmıştır. Çok narin bir yapıya sahip olan bu çiçek tüm bunlara şahit olurmuş. Yine bir bahar başlangıcında açmış tüm güzelliğiyle. Mezopotamya da yine kan ve göz yaşı olan bir baharmiş. Derken savaştan kaçan üç çocuk bu sarp kayalıklara bu çiçeğin bağrına saklanmışlar. Henüz baharın başlangıcı olduğundan hava kursun gibi soğuk. Üç fidan bu çiçeğin dibinde donarak can vermişler. Sabah gün ağardığında ters lale fark etmiş bu üç cansız bedeni. Başlamış göz yaşı akıtmaya öyle çok ağlamış ki tüm çiçeklerin boynu yere bükülmüş. O gün bu gündür bu leke başı dik açmamıştır. Ve hala bu çiçeği kopardığınız da güllerinden göz yaşı akmaktadır.
Elma kokusuyla katlettiğiniz çocukların çığlıklarinda boğulun #halepçe ruhları şad olsun. Sivil halka yapılan en büyük kimyasal saldırı statüsünü koruyan Halepçe katliamında (soykırımında) kesin olmakla beraber 10.000 e yakın can kaybı yaklaşık olarak 50. 000 kişi etkilendi. Ve hala günümüzde dahi kimyasal zehirlenmenin tahribinden dolayı ölü ve sakat çocuklar dünyaya gelmektedir. Hiçbir katliamın haklı ve meşrulastirici sebebi yoktur olamazda. Bu gün o insanlar aramızda değil ama hawar çığlıkları kulaklarımızda ofkeleri kalbimizde ve elma kokusu hala burnumuzda. Halepceyi unutmayın efendiler
Cezmi Yazı tekrar paylaştı.
Şimdiye kadar yapılmış iki buluşmayı saymayıp yepyeni bir hesapla yepyeni bir başlangıç yapalım diyerek 1K Eskişehir 1. Buluşma duyurusunu yayınlamaya karar verdik.
Tanışma mahiyetindeki son buluşmamıza katılan arkadaşlarla ortaklaşa belirlediğimiz 
Gölgesizler 'i etkinlik kitabı olarak seçtik.
Duyuruya
Cezmi Yazı tekrar paylaştı.
Cezmi Yazı tekrar paylaştı.
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kapitalizmin hunharca alışveriş tutkusuna bürünmemüş tek gün olarak kalmıştı elimizde lakin onu da kirletiyorlar. Kadınlar Gününde ana tanrıça Tiamat'dan bu yana yüzü gülmeyen daha doğrusu guldurulmeyen kadının ataerkil zihniyete bir tokat günüdür. Her ne kadar sadece 8 Mart da duyarlılık artsada önemli bir tokat tır bu. Marduk un Tiamat'dan çaldığı 109 M yi bugünün kadınları bir bir almakta ve almaya da devam edecektir. Bereketin simgesinden bir metaya düşürülen kadın düştüğü yerden kalkmayı da bilir. Yaşlı bilge ve kurnaz erkekliğin haksız bir savaşla elde ettigi bu zihniyet salgin bir hastalık gibi tüm dünyaya yayılmıştır. Bu salgın hastalığın panzehiri erkek egemen zihniyetinin yıkılışı ile tüm dünyaya ulaşcak ve kadın sahip olduğu konuma gelecektir. Kadına hak ettiği değeri değil zaten onun olan sahip olduğu değeri geri vermemiz gerekir. Ataerkil bir toplum olarak tüm kadınlardan marduk adına özür dilemek gerekir. Özür dilerim . Bu zihniyetle yeteri derecede savasmadigim için bu zihniyeti olduremedigim için özür dilerim. Sozlerime bu günü en iyi açıklayan sözle bitirmek istiyorum." Kadınlar insandır bizler insanoğlu"
Cezmi Yazı
Cezmi Yazı tekrar paylaştı.
İkinci 1k Eskişehir buluşmamızı 3 Mart Cumartesi günü saat 13.00 da Vuslat Cafe gerçekleştireceğiz. Katılmak isteyen tüm kitapseverleri bekliyoruz.
Adres : Vuslat Cafe & Restaurant
Yeni Bağlar Mahallesi
Eti Cad. No:15 , 26170
Tepebaşı/Eskişehir