Dilan ELBAT

Dilan ELBAT
@DLNELBT
Tüm histerilerden arınarak, "vatan, millet bölünüyor" paranoyalarını ve "herkes Türk olmak zorundadır, Türk'ten başkasının söz hakkı yoktur" türünden Kurtzvari mentaliteyi bir yana bırakarak, Türkiye'nin önemli bir bölümünü ve orada yaşayan vatandaşlarını düşman ya da potansiyel düşman olarak görmekten vazgeçerek bu söz konusu ağır ayıbı Türkiye'nin sırtından atmanın zamanı gelmedi mi?
Reklam
Biz... Biz; aile. Biz; akraba, klan, aşiret. Biz; yerleşim birimi, köy, kasaba, şehir, bölge. Biz; dini, siyasi, ideolojik aidiyet. Biz; kültürel, etnik aidiyet. Biz; en iyisi, en güzeli, en görkemlisi. Biz; şanlı tarih, göz yaşartıcı kahramanlıklar, dünyaya bedel atalar, kan ve imanla yoğrulmuş birlik, bütünlük. Biz; onur, şeref, haysiyet, milletperverlik, vatanseverlik. Biz; fedakarlık, kurbanlık. Biz; "Millet! Vatan! Bu can sana kurban!" Biz; "Ne mutlu bizim diyene!" Peki ya onlar? Bizim gibi olmadıkları için kendimizden kabul etmediklerimiz? Kimi yerde bizden olmasını arzuladıklarımız, kimi yerde çeşitli biçimlerde asimile etmek istediklerimiz, kimi yerde de etnik temizlik, zor ve şiddetle "biz" haline getirmeye çalıştıklarımız. Ya onların "biz"i?

Reader Follow Recommendations

See All
Çünkü solcuları sevmiyordum; sağcıları da sevmiyordum aslında, hiç kimseyi sevmiyordum. Çünkü insanlar beni incitiyordu. Onlarla ilişkilerimi bir türlü ayarlayamıyordum, doğal davranamıyordum. Bu yüzden insanlarla görüşmek yerine, durmadan film izliyordum.
Benim tezim, bütün halkların, bütün kültürlerin birbiri hakkında ön yargılara sahip olduğudur. Eğer bir gün bu ön yargı kelimeleri, yani Avrupa dillerindeki "barbar", Japon dillerindeki "gaijin", Müslümanlardaki "kafir", Almanlardaki "ari olmayan" gibi ön yargı sıfatlarını kaldırabilirsek, amacımıza ulaşabiliriz. Amaç nedir derseniz, bence tam olarak şudur: İnsanın değerinin sadece insan oluşundan geldiği; din, milliyet, cinsiyet,renk, cinsel tercih, siyaset gibi birtakım ön sıfatlarla ayrımcılığa uğratılmadığı bir hümanizm anlayışı.