Kafka ya belgelerde geçtiği gibi 1924 yılında ölmediyse? Ya kendini öldü gösterip kimlik değiştirirek en az 20 yıl daha yaşadıysa? Bu şüphe doğruysa o 20 yılda nerde yaşamış, ne iş yapmış, ne yemiş ne içmiş olabilir?
Kitap, bir dergiye Kafka hakkında yazı yazmış bir öğretim görevlisini ziyarete gelen gizemli bir ziyaretçiyle başlıyor. Bu garip ziyaretçi, dergideki adamın 1924’te ölmüş olamayacağını, onunla Auschwitz toplama kampında karşılaştıklarını söyleyip gidiyor. İlk başta deli saçması olarak görünen bu sözler, aynı zamanda Yahudi bir yazar olan öğretim görevlisinin içine giderek şüphe düşürüyor ve bu iddianın peşinden gitmeye karar veriyor. Böylece Kafka’nın alternatif bir biyografisi de ortaya çıkmış oluyor.
Eserde Kafka’nın kurgu yaşamı, gerçek yaşamına ustalıkla bağlanmış. İlk başta biraz ağır ilerleyen kitap, Kafka’nın 1924 sonrası hayatı başlayınca biraz daha canlanıyor. Bu alternatif hayata ana kahramanın Yahudilikle ilgili düşünceleri ve kendini arayışı da karışıyor.
Eser sürükleyici diyemem ama bence sıkıcı da değildi. Kafka’nın alternatif yaşamında her ayrıntı düşünülmüştü; ben en çok bu bölümleri sevdim. Genel olarak kitabı beğendim. Bu kitabı okumayı düşünenlere iyi okumalar dilerim...