Paris Aristokrasisinin gözde ve güçlü kadınlarından biri olan, kocasıyla mutsuz bir ilişkiye sahip Henrietti ile kendisinden yaşça küçük felix'in imkansız aşkı...
Felix'e aşık olduğu halde kocasına ihanet etmeyen, aşkına rağmen; onurunu, ahlaki etik değerlerini ve prensiplerini muhafaza eden, bu uğurda Felix'i kaybetmeyi bile göze alan Henrietti'nin kendisiyle savaşı, erdemin günahla savaşı, inancın aşkla savaşı diyebilir miyiz ne dersiniz?
1800'lerin Fransa'sinda yaşanan toplumsal açmazlar, ahlaki değerler, erdemler, ruhsal analizler, kadın psikolojisi, muhafazakar düşünce, liberalist düşünce, Fransız Katolik düşünce yapısı, İngiliz Protestan düşünce yapısı, görgü ve nezaket kuralları işlenmiştir.
Teknik, üslup ve anlatım özellikleri bakımından Realizmin; sanat anlayışı bakımından Klasizmin; konusu bakımından Romantizmin izlerini taşır.
Sigmund Freud'un Altruizm(Özgecilik) kuramını hatırlattı bana.Henrietti'nin, kendisini kocasına ve çocuklarına adamış olması ve onlar için kendisinden vazgeçmesi...
Betimlemeler çok güzeldi adete okuyucuyu içine çekercesine... okunması gereken bir klasik elbette