Bütün gece uyumadan, kıyafetlerim üzerimde sabahladım. Sabah erkenden kaleden ayrılacak olan Marya'yla son kez vedalaşmak istiyordum. İçimde bir şeylerin değiştiğini hissediyordum. Melankolik ve sıkıntılı hallerimin yavaş yavaş beni terk ettiğini, yerineyse tatlı bir belirsizlik, bir umut, iple çektiğim tehlike ve ihtiras duygularının nüfuz ettiğini hissediyordum.
Yüzbaşının Kızı
Hıçkırarak ağlamaya başladı. Onu kollarımla sımsıkı sarıp, "Tanrı seninle olacak meleğim, sevgilim, her şeyim! Başıma ne gelirse gelsin, emin ol, son düşüncem, son duam sen olacaksın! dedim.
Yüzbaşının Kızı
O zamanlar işkence, adaletin işleyişinde öylesine köklüydü ki sonrasında işkenceyi yasaklayan kanun yürürlüğe girdiğinde uzun süre etkisiz kalmıştı. Öyle ki sanığın mahkûm edilmesi için suçu üstlenmesi yeterliydi. Halbuki bu, doğru bir hukuk algısına ters düşen hukuk dışı bir uygulamayıdı. Ancak bugün bile hâlâ bazı yargıçlar barbar işkence sisteminin kaldırılmış olmasını esefle karşılarlar.
Yüzbaşının Kızı