"Hep daha fazlasını isteriz: elimizdekinden daha fazlasını; elde edebileceklerimizden daha fazlasını - hep, daha, daha,daha da fazlasını: sonunda, elimizde olanı da yitiririz -elimizde olabilecek olanı da elde edemez hale geliriz."
Beni affetme. Anlama da. Hayatımın özeti, düzeltilemeyecek kadar vahim bir anlatım bozukluğu. Beni daha fazla konuşturma. Ben susayım , sen ağla. Gusül abdesti alabileceğim kadar gözyaşı biriktir benim için. Sonra beraber çayıma siyanür karıştıralım.
Önce göm beni, sonra anla.
...Karşılıklı bir "her şey yolunda, iyiyim ben, merak etme" tiyatrosu oynuyoruz yarım yamalak gülümseyerek. Hakkında konuşmamak icap eden şeyler var, içimizi kemirse de sormamak lazım gelen sorular.