Nesnelere bağımlı kılınmış insanın nesne-bağımlı bir kalabalığın yapı taşı olmasıyla ortaya çıkan toplum...Tüketim toplumu denilen yapının ne kadar suni ne kadar kırılgan olduğunu içinde yaşadığımız şu pandemiden daha iyisi yüzümüze vuramazdı herhalde. Ne kadar çok dediğimiz ve çok olmasından daha mutsuz eden hazlar (!) aldığımız meta ne kadar da azmış değil mi? Market raflarında en çok rağbet görenler un, yağ, makarna! Yani gerekli olanlar. Çünkü "çok lazım"lar yenmiyor! Kitaba gelince; çok zorlandım. Çeviri mi yazarın tarzı mı bilmiyorum ama ısrarlı bir sosyoloji okuyanı olmama rağmen resmen süründüm. Dönüp dönüp okumadıkça anlaşılmayan yer çok oldu. Tartışmasız dopdolu bir kitap ama okunması ve sindirmesi ağrılı denecek kadar zor.