Afganistan'da çocuk çok ama çocukluk yok.Dizlerimin üstüne çöktüm, ellerimi ağacın gövdesinde gezdirdim. Aradığımı buldum. Harfler körelmiş, neredeyse silinmişti, ama hâlâ oradaydı: ‘Emir’le Hasan Kâbil’in Sultanları.”
Bu satırlar, hazin bir dostluk serüveninin içindeki akışta okuyucunun yok olup gideceği sade ve dokunaklı bir dille kurgulanan, fakat zaman zaman allak bullak eden dünyasıyla iz bırakıcı bir etkiye sahip muhteşem bir kitap olan Uçurtma Avcısı’ndan.
Şiddetle öneririm..