Boynumu acıtıyor sahibimin sabitlik fantezisi,
evladına köle olayım diye almış beni,
canlıdan hediye olur mu?
yavrularıma bir insan sahiplenebilir miyim?
benim için çok anlamlı oldu bu alıntı, çok fazla düşündürdü, belki bir gün düşüncelerimi yazabilirim buraya
ama bu konuda düşündüklerime zaman ayırmak için kendime ve yeni kaybettiğim tavşanıma söz veriyorum
bu şiirin herkesi, beni etkilediği kadar olmasa bile, düşündürmesi ve anlaşılmasını diliyorum
Neden soluksuz bir aşk filminin başrolünde iki şişko aktörü öpüşürken görmeyiz, aşıklar neden fiziksel olarak sonsuz bir uyum içerisinde yol alır? Kusura yer verilmez, bu yüzden aşk filmlerini ciddiye almam. Oysa sevgi, kusurun da aşk potasında eritilmesinden geçer. Titanik filmindeki Jack’i hepimiz biliriz. Ah, soğuk sularda donarak yapılan fedakarlıklar… Sizce Rose yüz kilo kütlede ve göbeği vücuduna yayılan erimiş bir dondurmayı andırsaydı Jack yine de onu Nü çizmek ister miydi yoksa Titanik’i kurtarmak için onu gemiden mi atardı?
Benim de hep kafamı kurcalayan soru şu: bu kadar kusursuzluğa özendiriyorlar filmlerde, fiziksel olarak öyle olmayan insanların hepsi için bir travma değil mi bu? Üzülmüyorlar mı onlar. Bunları düşünmem normal mı bilmiyorum ama düşünüyorum.