Kalabalıklar içinde onlarca yıl yüzmüş ve bu kalabalıkların onu taşıyıp beslediğini asla anlamamıştı, ama şimdi bir balık gibi yalnızlık sahiline vurmuştu, çaresizlik ve şahlanmış acılar içinde çırpınıyordu.
Biz insaniz, kadin ve erkegiz. Ölü varliklar ya da makineler degiliz. Sizin oldugu gibi bizim de kalplerimiz, duygularimiz, isteklerimiz, hatiralarimiz, korkularimiz, sevinc ve uzuntulerimiz var...