Yazarın denemelerini sevdiğimden, bu kitap üzerine söyleşisine katıldıktan sonra kitabı okumaya başladım. Ancak roman türü adı altında basılan kitap, olay örgüsüne sahip olmadığından bu türü yansıtmıyor. Artık devam edemeyeceğim bu kitaba derken, 162. sayfada “Bir de okumaya başladıkları kitapları bitirmekte ısrar edenler var ya? Çürük meyve olsa kusarlardı.” cümlesini bir işaret olarak alıp kitabı yarıda bıraktım. Kitabı okurken; yazarın yıllar içerisinde günce gibi aldığı bazı notları kitabı yazdığı dönemdeki düşünceleri ile birleştirip bu düşünceleri herhangi bir sıralama olmaksızın kendi gençliği olan başkahramana ifade ettirdiğini düşündüm. Kitapta değerli bilgilerin yer aldığını düşünmekle birlikte; olay örgüsünden kopuk, sık başlıklar altında okuru telkin edici birçok yazıyı da biraz kibirli bulduğumu da dile getirmeliyim.
Quidditch Dünya Kupası'nda yaşananlarla başlayan hikaye Hogwarts'ta yaşanan bir yenilikle, yüz yıl sonra ilk kez düzenlenen Üç Büyücü Turnuvası ile devam eder. Elbette ki Harry, Ron ve Harmonie de tüm yaşananların merkezinde, maceranın peşindedir. Bir yandan turnuva heyecanı bir yandan da yaşanan korkunç olaylar onları bekler. Her kitapta heyecanı daha da arttıran Rowling Zümrüdüanka Yoldaşlığı için şimdiden sabırsızlandırıyor beni.