Dikkat SPOİLER içerebilir.
Marry Shelley, yavrularını doğumdan kısa süre sonra kaybetmiş ve haliyle bu durumdan çok fazla etkilenmiş bir anne. Bir gece görmüş olduğu rüyasından günlüğünde şöyle bahseder: ''Küçük bebeğimin tekrar yaşama döndüğünü gördüm. Meğerse (bedeni) sadece soğukmuş ve biz şömine yanında onu ısıttık ve o yaşadı. Uyandım ama bebek yoktu. Onu bütün gün düşünüyorum.'' Shelley'nin de bir gücüm olsaydı bu ölümü diriltebilmek olurdu dediği söyleniyor. Bunu öğrendikten sonra ana karakterin ölüleri diriltebilecek bir gücü ve bilgiyi elde etme arzusunun olması kulağa daha mantıklı geliyor.
Bu roman tarihteki ilk bilim kurgu romanı olması yanında, kadının doğum tecrübelerini ve buna bağlı korkularını anlatan ilk edebi esermiş. Frankenstein'ın canavarı yarattığı sahne bir doğuma ve sonrasında verdiği tepkiler ise lohusa depresyonuna benzetiliyor. Kitabı okurken hiç böyle hayal etmemiştim.
Yazarın hayatını öğrendikçe daha da ilginç ve hüzünlü bir hal alan güzel bir eserdi.
İyi okumalar dilerim.